Helikopterlerinin düşmesi sonucu ölen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindeki altı kişi için dün başkent Tahran'da cenaze töreni yapıldı. Tahran sokaklarında ise on binlerce İranlı vardı. Reisi'nin arkasından ise cevabı aranan sorular arasında "kaza mı? Sabotaj mı?" var. Haber7 muhabiri Yavuz Selvi, İran Araştırmaları Merkezi Araştırmacısı Oral Toğa ile konuştu. Toğa, bu olayın İran iç çatışmasının bir sonucu olabileceğini ifade etti.
"SABOTAJ DAHİ OLSA DİLLENDİRİLMEYECEKTİR"
İRAM Araştırmacısı Oral Toğa şunları söyledi:
Sabotaj diyenler daha fazla oldu ama İran havacılık tarihine ve teknoloji imkanına baktığımızda kaza olma ihtimalini de göz ardı edemeyiz. Hatta eski Dışişleri Bakanı Cevad Zarif bu kazadan ABD'nin yaptırımları da sorumludur gibi bir açıklama yaptı. Fakat mevcut dinamiklere baktığımız da sabotaj ihtimali göz ardı edilemez. Genelkurmay Başkanı bu konuda bir komisyon kurulduğunu ve soruşturma yapılacğaını söyledi. Lakin bir sabotaj varsa da bunuu dillendiriliceğini ve açıklanacağını zannetmiyorum. Çünkü böyle bir olay olmuşsa sizin tüm güvenlik bürokrasisiniz aşılmış ve Cumhurbaşkanınız yok edilmiştir. Bundan sonra da aksiyon almalısınız.
"REİSİ HAMANEY'İN YERİNE GEÇEBİLECEK EN GÜÇLÜ ADAYDI"
Reisi 2017'den sonra peyderpey öne çıkarılmış 2021'de büyük bir seçim mühendisliği ile bütün rakipleri veto edilmiş ve bu sayede neredeyse tek başına aday olarak kalmış ve Cumhurbaşkanı seçilmiş birisidir. Reisi'nin Hamaney sonrasında devrim rehberi olabileceğine dair analizler vardı. Fakat Reisi'nin ölmesiyle birlikte bu iç dengeler de yerinden oynamış durumda. Hatta İran Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı "Tek dönem başkanlık yapmasını isteyenler vardı. Umarım hepsi huzurludurlar." gibisinden bir açıklama yaptı. Bu da içerdeki çatışmaları ortaya koyan bir açıklama. Önümüzdeki günlerde buna benzer açıklamaların daha sık olduğunu görebiliriz. Diğer grup kimdi? Reisi'nin yanında ikinci bir aday olarak da dini lider Hamaney'in oğlu Mücteba Hamaney ikinci bir isim oalrak zikredilmekteydi. Fakat Reisi daha önde bir adaydı.
İran'da son zamanlarda birçok güvenlik zaafiyetini gördük. Birileri İran içerisinde bu güvenlik zafiyetinden yararlanabiliyor.
İran İslam Devrimi söylemi bölge politkası bağlamında tutarlı bir şekilde ilerliyor. Dış politikada büyük ölçüde bu söylem üzerine inşa edilmiş durumda. İran daha önce de büyük oalylar gördü ama dış politkada her zaman bir tutarlılık vardı. İran politkasını 180 derece değiştireceğini politika bağlamında düşünnmüyorum.