Demokrasiyi, "özgür bireylerin siyasal alana serbestçe katılmaları ve doğru bilgilerle siyasal karar alma süreçlerine yön vermeleriyle teşekkül eden, işleyen bir sistem" olarak tanımlayan Altun, "Eğer ki bireylerin bilgi kaynakları manipüle edilir ve yalan içeriklerle bireyler etki altına alırsa bu takdirde siyasal özneden değil, manipüle edilmiş medya tüketicisinden söz edebiliriz. Bu da her şeyden önce toplumların kendi kaderine hükmetme, kendi geleceklerini tayin etme noktasında sağlıklı bir ortak irade geliştirmelerine engel olur. Ve bütün bunlar demokratik sistemler yerine otokratik yapıların kendilerine alan açmaları sonucunu beraberinde getirir." değerlendirmesini yaptı.
İletişim Başkanı Altun, ulusal ve uluslararası medya ile iletişim süreçlerine bakıldığında dezenformasyon ürünü haberlere ve uydurulmuş haber içeriklerine rastlandığını anlattı.
Bunu en son İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin vefatı sonrası yapılan dezenformasyonlarda gördüklerini dile getiren Altun, şu ifadeleri kullandı:
"İran Cumhurbaşkanı'nın vefatı üzerine, daha önce görevde olan başka ülke liderlerinin vefatında yapıldığı gibi bir günlük yas ilan edildi. Bunun akabinde, bazı medya organları İran Cumhurbaşkanı'nın vefatı için 'Milli Yas' ilan edilirken, 6 Şubat depreminde 'Milli Yas' ilan edilmediğine ilişkin yalan haberleri dolaşıma sokmaya başladı. Mesela geçmişte, 6 Şubat için 'Cumhurbaşkanı Milli Yas ilan etti.' diye haber yapan bir medya organı çekinmeden 'Depremde ilan edilmeyen yas niye şimdi?' diye manşet atabildi. Bir televizyondaki ana haber spikeri ise izleyicilerinin gözünün içine baka baka ne yazık ki bu yalanı tekrarladı. Neyse ki tam yayın esnasında programın editörü, Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin iddianın dezenformasyon olduğunu, 6 Şubat depremleri sürecinde yine Cumhurbaşkanı'mızın '7 gün Milli Yas ilan edildiği' yönündeki bilgilendirmesini ana haber spikeriyle paylaştı ve o da yalan haberini düzeltti. Elbette bu yalan haberin düzeltilmesi olumlu bir durumdu ama düzeltmek zorunda kaldı fakat özür dilemedi, geçiştirdi. Halbuki hakikat geçiştirilmez."