Avrupa, Merih Demiral'ın bozkurt işareti yapmasını neden büyütüyor?

Türkiye galip geldi..
Maçın yıldızı Merih Demiral'ın sevinci ise Avrupa'ya dert oldu..
UEFA skandal bir adıma imza atarak, Bozkurt işareti yapan Demiral'a soruşturma açtı..

Peki Avrupa neden bu olayı büyütüyor?
Savunduğu değerler noktasında ne kadar samimi?
Gelin bu soruya birlikte yanıt arayalım..

Öncelikle olayın faili Merih Demiral'ın açıklamalarını hatırlayalım.
Bozkurt sevinci yaparak attığı golleri kutlayan Demiral, müsabaka sonrası kendisine uzatılan tüm mikrofonlara aynı şeyi söyledi.
"Türklüğümle gurur duyuyorum, bu nedenle bu sevinci yaptım."

Ancak Avrupa başta olmak üzere birçok taraflı kesimden hızla tepki gördü bu hareketi.
Irkçılıkla bağdaştırılmak istendi, "aşırı sağ yönelim" denildi.
Merih, Milli takımı iyi temsil edememekle bile suçlandı..

Bozkurt sembolü belli ki Avrupa başta olmak üzere Türk karşıtlarını aşırı tetikleyen bir eylem.
İslam öncesi ortaya çıktı.
"Yol Gösterici, Başarı ve Gurur" anlamına geliyor aslında.
Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgizistan gibi ülkeler ile, İran'daki, Batı Trakya'daki, Balkanlardaki Türkler tarafından sıklıkla kullanılan bir sembol.

Romalılar gibi Türklerin de mitolojik ulusal hayvanı "kurt".
İtalyanların birçok yerde kullandığı bu figür kimsenin gözüne batmadı şimdiye dek değil mi?

Fransızlar mesela, formalarındaki horoz mesele oldu mu hiç?
Ya da Hollandalılar mesela, pençe yapıyorlar.
Keza Arnavutlar, kartal yapıyorlar.

Herhangi bir rahatsızlığa sebep oldu mu bunlar?
Özellikle şampiyonadan örnek verelim, söz konusu milletlere mensup oyuncuların, elleriyle yaptıkları semboller üzerinden bir tartışma geliştiğine şahit olduk mu?
Olmadık.

Yaygarayı koparan iki ana ülke var.
Biri Avusturya diğeri de Almanya.

Avusturya'nın derdine bakalım bir de.
Kaybettikleri için belli ki hazımsızlık yaşıyorlar.
Avusturya taraftarı maç öncesi yapılan röportajlarda Türklerden çekinmediklerini hatta sevinçli olduklarını, galibiyet umutlarını dile getirmişlerdi.
Futbolcular da muhtemelen aynı zihniyetteydi.
Bunu maç sonunda yaşadıkları üzüntüden görebiliyoruz.
Fakat Avusturya basınının Merih üzerinden başlattığı kampanya hiç de iyi niyetli olmadıklarını gösteriyor.

Hadi yenildikleri için "kuyruk acıları var" diyelim, Bozkurt konusunda samimiler mi?
2018 yılında Meclis'te kabul ettikleri bir yasa var.
İsmi "Sembol yasası".
1 Mart 2019'da da yürürlüğe girdi.
Bozkurt sembolünün kullanımını yasakladılar.
Bunu "aşırılık ve siyasi islamla mücadele" kapsamında gerçekleştirdiler.

Yani Türklere ait mitolojik bir sembolü, kendileri siyasete alet edip kendileri yasakladılar.

Bozkurt'a yasak getirirken aynı zamanda PKK'nın kullandığı çok sayıda sembol,a mblem ve flamayı da görmezden geldiler.
Örgütün kullandığı sadece bir sembolü yasak listesine aldılar.
Hem terör örgütleriyle bozkurtu aynı kefeye koydular hem de terörle mücadelede samimi olmadıklarını kanıtladılar.

Aynı yasa Avusturya'daki islam karşıtlığını da gözler önüne serdi..
Dini sembollere güya yasak getirilmediği savunuluyordu.
Ancak Hamas'a ait sembollerin arasında yer alan Kelime-i Tevhid'i de yasaklamışlardı.
Bu durum müslüman toplumun tepkisine neden olmuştu.

Bozkurt sevincini ırkçılıkla bağdaştırmak isteyen bir başka ülke ise Almanya.
Nazi yanlısı söylemleriyle dikkat çeken, İslam düşmanı ve Türk düşmanı aşırı sağ parti AFD'nin yükselişe geçtiği Almanya'da, İçişleri Bakanı Nensi Feyzır soruşturma çağrısında bulundu.
"Türk aşırı sağcıların sembollerinin stadyumlarımızda yeri yok." dedi..

Almanlar belli ki herkesi kendi gibi sanma hastalığına yakalanmış.
Faşizmle uzaktan yakından alakası olmayan bir sembolü, ırkçılıkla bağdaştırma çabaları da bunun kanıtı.

Madem bu kadar hassaslar ırkçılık konusunda, neden 3 ay önce evleri kundaklanan Türk aileyi umursamadılar.
Solingen gibi ırkçılıkla ismi lekelenmiş bir şehirde, yıllar sonra cereyan eden benzer hadisede neden ırkçılığın karşısında güçlü bir şekilde durmadılar?
Demek ki mesele, ırkçılıkla mücadele değil, hiçbir zaman da olmadı.

Son olarak bu yaygaraya kimler destek oluyor buna bakalım.
Başta PKK'lılar..
Tüm örgüt mensuplarıyla fotoğrafı bulunan, YPG tişörtü giyen Alman sözde gazeteci Tobias Huch mesela..

İsrailliler..
Devlet Televizyonu Kann, sosyal medya hesabından Merih'in fotoğrafını paylaştı.
"Türkiye'nin yıldızı, antisemitik milliyetçi selamı verdi" ifadelerini kullandı mesela..

Yunanlılar.. Ermeniler.. Hepsi kara propagandanın hizmetkarı olmuş durumda. 

Ne yazık ki bu algı operasyonu, UEFA'da da karşılık buldu.
Sevincinin ırkçılıkla bir alakası olmadığını vurgulamasına rağmen Merih Demiral hakkında soruşturma başlatıldı.

Ancak UEFA'nın da sicili temiz değil.
Aynı UEFA, Suriye'de terörle mücadele eden Mehmetçiğe selam duran Milli Futbolcuları da hedef tahtasına koymuştu zamanında..