İşgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ni Müslümanlara kapatıp Yahudilerin kullanımına açtıktan sonra zamanında Osmanlı'nın motif ve eserleriyle donattığı tarihi cami İsrailli yerleşimci teröristler tarafından yağmalandı ve Yahudi ibadetlerini yapacakları malzemeler yerleştirildi. İsrailli teröristler cami arazisinde alkollü içeceklerle bir müzik festivali de düzenlemişti.
DÜN KAPATILMIŞTI
İsrailli yetkililerin, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ni Müslümanlara kapatarak, Yahudilerin kullanımına açtığı belirtildi.
El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in "1 Eylül tatili" sebebiyle Harem-i İbrahim Camisi'nin Müslümanların kullanımına kapatıldığını söyledi.
Recebi, "İsrail, Harem-i İbrahim Camisi'ni kapattıktan sonra, genellikle tüm bölümlerini Yahudi yerleşimcilere açıyor. Gürültülü kutlamalar ve Talmut ritüelleri yapılıyor." dedi.
İsrail'in Harem-i İbrahim Camisi'ni her yıl farklı bayram günlerini bahane ederek Müslümanlara kapattığını ifade eden Recebi, İbrahim Camisi'nin "zamansal ve mekansal anlamda bölünmeye devam ettiğini" vurguladı.
Recebi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden sonra ise Müslümanlara Harem-i İbrahim Camisi için kısıtlamaların artırıldığını aktardı.
- HAREM-İ İBRAHİM CAMİSİ'NE YÖNELİK İHLALLER
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.
Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.
İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.
Tarihe "El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli hayatını kaybetmiş, 150'den fazla kişi yaralanmıştı.
Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmış, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmıştı.
Bölünmüş kısımlar yılda onar gün karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor. Buna göre, Yahudilerin dini bayramlarında cami olan kısım Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında da sinagog kısmı Müslümanlara tahsis ediliyor.
TARİHİ 4 BİN YIL ÖNCESİNE UZANIYOR
İşgal altındaki Batı Şeria’nın El-Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi’ni yüzlerce yıldır Osmanlı dönemine ait hatlar, motifler ve nakışlardan oluşan tarihi eserler süslemeye devam ediyor.
Tarihi yaklaşık 4 bin yıl önce yaşadığına inanılan Hazreti İbrahim’in dönemine uzanan Harem-i İbrahim’in üzerine, Roma İmparatorluğu’nun “Yahudiye’ye” atadığı Yahudi Kralı Hirodes tarafından milattan önce 20 yılında inşa edildiği belirtilen surlar hala varlığını koruyor.
Yapı itibariyle Mescid-i Aksa’ya benzeyen Harem-i İbrahim, Roma ve Bizans dönemlerinde kilise olarak kullanılırken, 634 yılında İslam ordularının hükmüyle camiye çevriliyor. Ancak buna rağmen, Haçlı seferleriyle birlikte 90 yıl boyunca bir kez daha kilise olarak kullanılmaya başlanan Harem-i İbrahim en son Selahaddin-i Eyyubi döneminde yeniden camiye dönüştürülüyor.
Harem-i İbrahim, Yahudi inancına göre Mescid-i Aksa’da olduğuna inanılan “Süleyman Mabedi”nden sonra yeryüzündeki en kutsal mabet olarak kabul ediliyor.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne (UNESCO) bağlı Dünya Miras Komitesi, 2017 yılında Harem-i İbrahim Camisi ve caminin içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin "Filistin'e ait tehlike altındaki dünya mirası" olarak Dünya Miras Listesi'ne eklenmesine karar vermişti.