Milliyet gazetesi yazarı Özay Şendir'in "Türkiye’nin dijital işgali..." yazısı şu şekilde;

We are Social Dijital 2023 Global Raporu’na göre Türk halkı bir gün içerisinde 7 saat 24 dakikasını internette geçiriyor. 

Türkiye’de instagram kullanım süresi dünya ortalamasının neredeyse iki katı.

TÜRKİYE DÜNYADA BİRİNCİ SIRADA

Reklam erişim oranında da dünyada ilk sırada yer alıyor. 

Instagramdan sonra en büyük tutkumuz Tik Tok sonra da Youtube geliyor. 

Bu üç verinin bize gösterdiği en acı nokta şu, okumakla bağımız kopuyor, sadece seyreden insanlar haline geldik. Tamamı 125 sayfa olan raporda başka can sıkıcı noktalar da var. Mesela hava durumu, dolar, altın, porno sitelerini arama sayısı son derece yüksek.

Alışveriş sitelerinin aldığı trafik inanılmaz boyutta. Aile ve arkadaşlarıyla iletişimini sosyal medya üzerinden kuranların oranı yüzde 50.1. 

ÇOCUKLAR VE OYUNLAR: 

Bir başka veriyle devam edeyim: Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılında yaptığı araştırmaya göre dijital oyun oynadığını belirten 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 94,7’si hemen her gün veya haftada en az bir defa olmak üzere düzenli olarak dijital oyun oynadığını söylüyor. 

OYUNLAR VE SALDIRGANLIK BAĞLANTISI

Ne var bunda diyeceksiniz söyleyeyim: 

Craig A. Anderson ve Karen E. Dill tarafından 2000 yılında yayınlanan bir araştırma, şiddet içeren video oyunları oynayan katılımcıların laboratuvar ortamlarında daha yüksek saldırganlık seviyeleri sergilediklerini ortaya çıkardı. Amerikan Psikoloji Derneği de oyunlar ve saldırganlık arasındaki bağlantıyı kabul ederken, oyunların saldırganlığı etkileyen birçok faktörden biri olduğunu vurguladı.

Bugün şiddeti konuşuyoruz ya, daha kötü günler de uzağımızda değil aslında. 1999’da, Littleton-Colorado’daki Columbine Lisesi’ne bir saldırı düzenleyerek 13 kişiyi öldürüp, 23 kişiyi yaralayan iki saldırganın yaşattıkları dehşetin şiddet dolu bilgisayar oyunları olduğunu ABD makamları resmen açıklamıştı.

2011’de Norveç’te düzenlediği saldırıda 77 kişiyi öldüren aşırı sağcı Breivik, mahkemede günde yaklaşık 16 saat “World of Warcraft” adlı oyunu oynadığını ve insanlara karşı nişan alma konusunda ustalaştığını söylemişti. 

SOSYAL MEDYA YENİ İŞKUR OLDU... 

Z kuşağının çalışmayı sevmediğine dair ortada dolaşan milyonlarca cümlede ıskaladığımız bir nokta var. Bu kuşak üretmeden, sosyal medyadan para kazanmayı düşlüyor ve buna göre bir strateji izliyor. Bu da ilgi çekmek adına daha uç, daha şiddet dolu, daha cesur adımların atılmasını sağlıyor. 

Eskişehir'de bir genç oyunun etkisinde kalıp 5 kişiyi bıçak ve baltayla yaraladı;

GÖRÜNTÜ BİLGİ VE TECRÜBENİN ÖNÜNE GEÇİYOR

Bu etkileşim ve takipçi bulma çabası başka başka sorunları da beraberinde getiriyor. Mesela erkek açlığından faydalanarak takipçi bulmak isteyen gencecik kızlar ve yeni müşteriler, pazarlar bulmak isteyen meslek sahiplerinin, etek boyları kısalıyor, dekolteleri artıyor ya da bilgi yerine karın kası sergilemeleri başlıyor. Görüntünün bilgi ve tecrübenin önüne geçtiği her durum aslında bir risk yaratıyor. 

İŞGALİN YENİ HALİ... 

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda ülkeler düşman orduları tarafından işgal edilirdi. 

Soğuk savaşın sona ermesi ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bu yöntemin yerini ekonomik işgal modeli aldı. 

Batı’nın Venedik Komisyonu üzerinden dayattığı anayasa örnekleri, ekonomik yardım paketleriyle hayata geçirildi. 

Ülkelerde çıkarılan yasalar, başta bankacılık ve sanayii olmak üzere kritik sektörlerin çok uluslu şirketlerin denetime girmesine izin verecek şekilde düzenlendi ve sonuçta ortaya bugünkü manzara çıktı. 

Bu işgal modeli de artık demode oldu. Bugünlerde sosyal medya üzerinden yaşanan bir işgal söz konusu. 

Yerellik ölüyor, okuma azalıyor, ilgi çekmek isteyenler her türlü zararlı akımı kısa sürede global hale getiriyor. İspanya’da demokrasimizin ana unsuru gazetecilik Meta tarafından öldürülüyor diye davalar açılıyor, Google hakkındaki davaların toplamı 100 milyar doları aşıyor ve biz sadece seyrediyoruz. 

Bu işgale son verecek yasal adımlarımız yok, sonuçta bir şirket olan Meta’nın kurallarını Türkiye’nin yasalarından üstün tutacak kadar gözümüz dönmüş durumda. Yapay zeka dünyanın kıt tatlı su kaynaklarını tüketir, doğalgaz fiyatlarını yükseltirken biz yemek tariflerini bile yapay zekaya soruyoruz. 

İşgal sadece bir ülkenin topraklarını alarak olmaz, zaman, para ve gençleri tüketerek de olur.  

Bugün yaşadığımız da aslında tam olarak bir işgal. 

Yorumlar 0 Yorum Var