29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye'nin dört bir yanında coşkuyla kutlanarak 101. yılını geride bıraktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i ilan ettiği anlar, bu anlamlı günde bir kez daha hatırlandı.

Atatürk, Milli Mücadele'yi başarıyla tamamlayan Türk milletinin yeni devletinin hedefini çağdaşlaşma ve demokrasi olarak belirledi. Yeni devletin başkenti olarak Ankara'nın seçilmesinin ardından, rejimin adının açıkça belirlenmesi ve yeni başkanın seçilmesi gerekiyordu. Lozan Antlaşması’nın onayı için bazı yabancı ülkeler, Türkiye’deki yeni rejimin netleşmesini istiyor; 27 Ekim'de İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve güvenilir bir kabinenin kurulamaması, Meclis’i bunalıma sürüklüyordu.

Bu gelişmeler, Mustafa Kemal Atatürk’e cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsatı sundu. 28 Ekim 1923 akşamı, hükümetin kurulamaması üzerine Atatürk, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına "Efendiler; yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz" diyerek niyetini açıkladı. O gece, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren bir kanun tasarısını İsmet İnönü ile birlikte hazırladı.

"TÜRKİYE DEVLETİ BİR CUMHURİYETTİR"

Anadolu Ajansı Arşivi’ndeki bilgilere göre, anayasa değişikliği teklifi, acilen görüşülmesi için 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 18.00’de İsmet İnönü başkanlığındaki Meclis'e sunuldu. Bu tarihi gelişme, Türkiye'nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma yolundaki en önemli adımlardan biri olarak tarihe geçti. Cumhuriyet’in ilanı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin taçlandırılması anlamına geliyordu.

Yorumlar 0 Yorum Var