İşgal ettiği topraklarda elmas madeni bulunmayan İsrail her yıl elmas ticaretinden milyarca dolar kazanıyor.
İsrail, Afrika ve Rusya'dan temin ettiği elmasları başta ABD, Avrupa, Çin ve Hong Kong gibi büyük pazarlara ihraç ediyor. Ülkenin toplam ihracat gelirinin %15'ini "kanlı elmas" ticaretinden elde ettiği oluşturuyor. İnsan hakları örgütleri, İsrail'i "kanlı elmas" ticareti yoluyla hem çatışma bölgelerindeki silahlı grupları hem de kendi askeri harcamalarını finanse etmekle suçluyor. Özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden alınan elmasların "kanlı elmas" olduğu vurgulanırken, Güney Afrika, Botsvana, Namibya ve Angola gibi ülkelerden de ham elmas temin ediliyor.
2003 yılında, çatışma bölgelerinden elde edilen elmasların küresel ticaretini engellemek amacıyla Kimberley Süreci Sertifikasyon Sistemi oluşturulmuştu. Ancak, İsrail'in bu etik kuralları delerek "kanlı elmas" ticareti yaptığı ve buradan elde ettiği gelirin 1 milyar dolarlık kısmını askeri harcamalara aktardığı iddia ediliyor. İnsan hakları örgütleri, bu durumun Gazze ve diğer çatışma bölgelerindeki saldırılara finansal destek sağladığını belirtiyor. Tüm bu etik sorunlara ve uluslararası tepkilere rağmen, İsrail elmas sektörü küresel pazardaki gücünü korumaya devam ediyor.