Halep ve Hama nasıl bu kadar hızlı düştü? ‘Korkudan sustular, sıkışınca kaçtılar...’ Esad Türkiye ile bu yüzden anlaşmadı!

HABER7

Suriye’de silahlı muhalif grupların 27 Kasım’da başlattığı operasyonda 8 günde Halep ve Hama şehirleri Esed rejiminden kurtarıldı. Oldukça hızlı değişen denklemde Şam rejimi ağır kayıplar verdi. Güneyde Humus, batıda Tartus şehirlerine çekilen Esed güçlerinin bu bölgelerde ve başkent Şam’da ne kadar tutunabileceği merak konusu oldu.

Muhalif güçlerin Suriye’nin tam kalbinde gerçekleşen bu hızlı ilerlemesinin nasıl başarıldığına dair yorumlar yapılırken, Prof. Toğrul Ismayıl, “dikta rejimlerinin yumuşak karnına” vurgu yaptı.

Azerbaycanlı akademisyen Toğrul Ismayıl, Esed rejiminin otoriter yapı olarak bölgede ciddi kontrol kaybı yaşadığını ve rejimin muhalefet karşısında zayıf düşerken, yanlış bilgi ve baskılarla köşeye sıkıştığını belirtti.

ESED GÜÇSÜZLÜĞÜNÜN FARKINDA DEĞİL

Esed rejiminin açmazını “Abartılı güç ve yalan düşünce” olarak özetleyen Prof. İsmayıl, Esed kurmaylarının diktatör rejimden çekindikleri için hiçbir zaman gerçeği yansıtmadığını, aşırı güç zannına kapılan Beşar Esed’in bu sebeple Türkiye ile yakın ilişki kurmadığını kaydetti.

Habertürk TV’de konuşan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Toğrul Ismayıl, şunları söyledi:

Esad rejimi otoriter ve diktatör rejimdir. Bu tür rejimler ayakta dursalar da işin gerçeğinde bölgeyi ne kadar kontrol ettiklerini ve ne güce sahip olduklarını tam olarak bilemezler. Özellikle hakim olduktan sonra, kendi gücüne o kadar güvenmeye başlarlar ki... (Esad) niye Türkiye ile anlaşmadı? Çünkü ona bilgi aktaran kurmaylar ve diğer kişiler otoriter rejimden, yani diktatör rejimden çekindikleri için her zaman gerçeği yansıtmazlar. Yanlış bilgiler ve abartılı bilgiler her zaman gerçeği oluşturur. Muhaliflerin başarılı olmasının sebebi ve iktidarın zayıf düşmesinin esas sebeplerinden biri budur.

İktidar, bu süreç içerisinde herhangi bir reform gerçekleştirmeden ordu ve toplum arasında bir yeni oluşuma gidemedi. Kamuoyunda yeni baskılar, yeni tutuklamalar ve yeni katliamlar yaparak kendisine karşı tepkileri artırdı.

DİKTA REJİMİNDE SUBAYLAR SUSAR, İKTİDAR ZAYIFLADIĞI ANDA KAÇAR

Şimdi, şöyle rejimlerde aslında ordu içerisinde olan subay ve askerlerin de korkudan sustukları dönemler vardır. Ama bir an iktidar zayıfladığı anda, bu grupların da karşı tarafa geçme, silah bırakma ve savaştan uzaklaşma gibi eylemleri açık ve net şekilde ortaya çıkar.

ABARTILI GÜÇ, YANLIŞ DÜŞÜNCE TARZI

Buna karşılık, şunu da görüyoruz: Muhalif gruplar çok ciddi şekilde hazırlıklıdır. Sadece bir disiplin değil, aynı zamanda dikkat ederseniz, videolarda ve görüntülerde de var, bir şehir içinde yürüyüşler, hareketler, giyim kuşam... Teknolojik açıdan çok daha ileri düzeydeler. Önceki yıllara göre daha hazırlıklı olduklarını, uydu sistemlerini ve teknolojiyi kullandıklarını görüyoruz.

Bu, bir nevi bu savaşa daha hazırlıklı olduklarını gösteriyor. Şimdi, muhaliflerin bu kadar hızlı şekilde ilerlemesi de yine Esad rejiminin kendine fazla güveninden kaynaklanıyor. Yani, abartılı bir güç ve yanlış bir düşünce tarzının sonucudur.