AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Suriye'de Esed rejiminin yıkılışının Suriye halkı için yeni bir ümit vadettiğini söyleyen von der Leyen, bunun da beraberinde getirdiği riskler olduğunu ifade etti.
Von der Leyen, "Sahada son derece kırılgan ve değişken bir durum var. Dolayısıyla bu konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Bu geçiş dönemi toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koruyacak bir geçiş dönemi. Aynı zamanda, devlet kurumlarını koruyacak bir dönem olmalı." diye konuştu.
Suriye halkının bütün çeşitliliğiyle isteklerine cevap verebilecek bir süreç olması gerektiğini dile getiren von der Leyen, milli birliğe saygı duyulması ve azınlıkların da korunması gerektiğine dikkati çekti.
Von der Leyen, Avrupa Birliği'nin (AB) bu süreçte atacağı adımlara değinerek, en üst seviyedeki diplomatın Şam'a geri döneceğini vurguladı.
AB insani yardım ekiplerinin Şam'da bulunduğunu da belirten Von der Leyen, şöyle devam etti:
"Biz, her zaman aslında Suriye'de mevcudiyetimizi koruduk ve ihtiyacı olanlara destek vermeye devam ettik. Herhangi bir temas, herhangi bir işbirliği ve herhangi bir finansman olmadan Esed rejimine, biz oradaydık ancak şu anda bütün bu adımları artırmalıyız ve doğrudan aslında Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile ve tüm diğer temsilcilerle angajmanımızı sürdürmeliyiz."
Von der Leyen, Suriye'nin bir an önce ayağa kalkması ve temel hizmetlerin yanı sıra elektrik ve su gibi hizmetlerin sağlanması için çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin önemli bir role sahip olduğunu dile getiren von der Leyen, şunları söyledi:
"Türkiye'nin bölgenin istikrarı için, bölgeye istikrar gelmesi için çok önemli bir rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Özellikle de Doğu Suriye'de DEAŞ'ın yeniden canlanması riski var. Bunun olmasına izin veremeyiz. Türkiye'nin de meşru güvenlik endişelerine mutlaka cevap verilmesi ve bunların karşılanması gerekiyor. Aynı zamanda, tüm Suriyelilerin bütün azınlıklar dahil olmak üzere güvende olmasını sağlamak gerekiyor."