Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) blogu Merkezin Güncesi'nde yayımlanan yeni analizde, hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin, dezenflasyon sürecine yalnızca talep kaynaklı değil, aynı zamanda arz kaynaklı olarak da destek vereceği vurgulandı. TCMB çalışanları Uzman Ahmet Duhan Yassa ve Yardımcı Ekonomist Barbaros Eriş tarafından hazırlanan "Hanehalkı Enflasyon Beklentileri ve Hizmet Enflasyonu" başlıklı analizde, son dönemde gözlemlenen bu gelişmelerin önemli bir rol oynadığına dikkat çekildi.
Analizde, enflasyonla mücadelede başarının, hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşme ve hizmet enflasyonunun düşüşüyle doğrudan ilişkili olduğu belirtilerek, son dönemde hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin piyasa katılımcılarına kıyasla gecikmeli bir şekilde gerçekleştiği ifade edildi. Ayrıca, hizmet fiyatlarındaki katılığın, enflasyondaki düşüşü yavaşlatan önemli bir faktör olarak öne çıktığına dikkat çekildi.
Hanehalkı enflasyon beklentilerinin, tüketim eğilimlerini artırıcı bir unsur olarak mal ve hizmet enflasyonunu talep yönüyle etkileyebileceği belirtilen analizde, gıda ve akaryakıt gibi ürünlerdeki fiyat artışlarının hanehalkı enflasyon beklentilerini daha da yukarı taşıyabileceği ifade edildi. Ayrıca, yüksek enflasyon beklentilerinin gerçekleşen enflasyonu belirleyen bir unsur olduğu vurgulandı.
Analiz, hanehalkının bazı hizmetleri arz eden kesim olması nedeniyle bu ilişkiyi talep ve arz yönlü etkilerle şekillendirdiğini, örneğin ev içi hizmetler, kuaförlük ve fotoğrafçılık gibi hizmetleri doğrudan sunan hanehalklarının, bu kalemlerin fiyatlarını belirleme gücüne sahip olduğunu belirtti. Dolayısıyla, hanehalkı enflasyon beklentisi ile hizmet enflasyonu arasındaki ilişkide arz yönlü faktörlerin de etkili olabileceği ifade edildi.
Sonuç olarak, bu analiz, dezenflasyon sürecine hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşme ve arz kaynaklı faktörlerin de katkı sağladığını ve bu durumun gelecekteki enflasyon seviyeleri üzerinde önemli etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor.