Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde;
"AKSİ HALDE PARTİYİ TİCARETHANEYE ÇEVİRİRSİNİZ"
Türkiye’nin en büyük sorunu tatlı su siyasetçisi tipinin her yeri işgal etmiş olmasıdır. Kayda değer hiçbir iş yapmadan sadece lafla, polemikle, yalan yanlış sosyal medya paylaşımları ile siyasetçilik oynayan bu tipler maalesef bizim aramıza da sızabiliyor.
Bunları da görmezden gelmeyelim. Bizim siyasetimizde bu anlayışa da bu anlayışla başka ajandalar peşinde koşanlara da yer yoktur.
Şunu lütfen bir an olsun aklınızdan çıkarmayın sorumlu olduğunuz yerin caddelerine, hanelerine iş yerlerine, haftanın her günü ve günün 24 saati hakim olmadan vaziyet etmeden işinizin hakkını veremezsiniz.
Ne diyor şair. "Davası hak olanın yardımcısı Allah’tır hak olan davada zafer muhakkaktır." Öyle ise biz siyasetimizi yaparken başka hiçbir şeye ve hiç kimseye değil hak olan davamıza hizmet etmeye bakacağız. Bunları çıkar, kazanç, makam beklentisi ile değil davamızın bizlere yüklediği mesuliyet bilinci ile yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi halde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla rıza göstermeyeceğimiz bir durumdur.
‘BUNUN ADI SİYASET DEĞİL MİLLETE İHANETTİR’
Türkiye’de ticarethane gibi çalışan yeteri kadar parti var. Sivil toplum kuruluşları var. Belediye ve benzeri yer zaten var ama AK Parti böyle olamaz. Millete hizmet için kendilerine tahsis eden kaynakları kimi terör örgütlerine aktarır kimi çeşitli organizasyonlar üzerinden yağmalar, kimi nefsini tatmin için etrafına dağıtır, kimi siyasi kariyerini inşa etmek için kullanır. Bunun adı siyaset değil. Millete ihanettir.
Biz Cumhuriyetimizin ilk seksen yılında yapılandan üç kat, beş kat, on kat, yirmi kat fazlasını yirmi iki yıla sığdırmış bir iktidarız. Bizler kurulduğu günden beri milletin umut kapısı olarak sandıktan hep birinci çıkmış AK Parti’yiz.