Haber7

Halk arasında sağlıklı yaşam ve doğal beslenme konularındaki görüşleriyle tanınan Prof. Dr. Canan Karatay, Kanal D'de "Neler Oluyor Hayatta" programında önemli açıklamalarda bulundu. 

2020'de bir hastayı tedavi ettiğini ancak 4 yıl boyunca bir daha gelmediğini söyleyen Canan Karatay, bu vatandaşın ölümünden sorumlu tutularak itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını açıkladı. Karatay, kendisine yönelik suçlamalara cevap vererek, doğal tedavi yöntemlerini eleştiren başta ilaç ve aşı firmalarının yönlendirdiği bazı kesimlerin kendisini itibarsızlaştırmaya ve meslekten men etmeye çalıştığını belirtti.

"BANA KARŞI ÇOK HÜCUM VAR"

Vefat eden hasta ile 4 yıl boyunca irtibat kurmadığını dile getiren Karatay, ilaç firmalarının kendisini itibarsızlaştırmaya çalıştığını belirtti.

Karatay, şu ifadelerde bulundu:

"Rahmetli bir hasta bana 2016'da geldi. Dört yıl boyunca tedavime devam etti ve bu süre zarfında sağlığında ciddi iyileşmeler oldu. Ancak pandemi döneminde, yani 2020'de, hastamın tedavisi sona erdi ve bir daha bana gelmedi. İşte bu hastamın vefatıyla ilgili olarak 'Ben ona tuz vermişim de ondan ötürü böbrekleri bozulmuş da ölümüne sebep olmuşum' diye dava açtılar. Bu iddia tamamen asılsızdır. Çünkü firmalar dellendiler, ilaçları satılmıyor. Çok hücum var."

100'E YAKIN AVUKATTAN KARATAY'A SAVUNMA TEKLİFİ

"Ben hiç üzülmüyorum, halk üzülüyor. Ama üzülmeyin." diyen Canan Karatay, "100'e yakın avukat gönüllü olarak savunmamı yapmak istedi. Gerçek hekimler, bana yardım etmek istediğini söyledi. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. İddiaları ne peki? Ben ölüme sebep olmuşum. Halbuki hasta bana geldiğinde ağır durumdaydı. Nefes dahi alamıyordu. Tedavilerimle iyileşti ama kötü alışkanlıkları vardı. O dönemde hastamın ciddi kötü alışkanlıkları vardı, onlar bırakıldı. Ancak 4 yıl boyunca ne yapıldı, ne edildi, aşı oldu mu, olmadı mı bilmiyoruz." dedi. 

"SÖYLEDİKLERİMİ YAYINLAMADILAR"

Canan Karatay, halkın bu kampanyalara rağmen kendisine olan güveninin azalmadığını, aksine pekiştiğini dile getirdi. Doğal beslenme ve sağlıklı yaşam konularında yaptığı çalışmaların, bazı ticari çıkarları engellediğini belirterek, bu durumun firmalar arasında rahatsızlığa neden olduğunu kaydetti. 

Karatay, basında da kendisine yönelik algı çalışmaları yapıldığını söyleyerek şöyle konuştu:

"Geçenlerde bir kanal benimle röportaj yaptı. Ben de durumu anlattım. Ancak söylediklerimin hiçbirini yayınlamadılar. Rahmetli hastanın en sağlıklı fotoğrafını koyarak, algı yönetimi yaptılar. Benim adım geçtiği anda zeytinyağı fiyatları bile yükseliyor. Sağ olsunlar, reklamımı yapıyorlar. Ancak halk da bana inanıyor. 'Biz de gelip söyleyelim, iyileştik, hastalığımız kalmadı' diyen birçok hasta geliyor. Bu da halkın bana olan güvenini gösteriyor."

"KARALAMA KAMPANYASININ ARKASINDA İLAÇ VE GIDA FİRMALARI VAR"

Kendisine yönelik karalama kampanyasının arkasında gıda ve ilaç firmalarının olduğuna dikkat çeken Canan Karatay, şunları söyledi:

"Maalesef bu iddiaları ortaya atanlar, daha çok ilaç ve gıda firmaları. Onların çıkarları zarar görüyor. Halkı doğru bilgilenmeye teşvikiniz, bazı kesimlerin ürün satışını engelliyor. İddiaların ardında bu motivasyon var. Ama halkın bana olan güveni kırılamıyor; çok sayıda hastam tedaviye olumlu cevap verdi."

"BENİ SUSTURMAK İÇİN MECLİS'TE KANUN VERMEYE KALKTILAR"

Karatay, ilaç ve gıda firmalarının, açıklamalarının satışlarını düşürdüğünü öne sürerek kendisini susturmaya çalıştığını ifade etti. 

Kendisi için TBMM'ye kanun teklifi vermeye kalktılar diyen Karatay, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

"Beni yıldırmak ve susturmak istiyorlar. Ben konuşunca firmaların satışları düşüyormuş. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kanun vermeye kalktılar. ‘Onu konuşturmayın, konuşunca satışlarımız düşüyor’ diyorlar. Ama ben doktorum ve halk sağlığı için konuşuyorum. Ben Hipokrat yemini yapmışım, satılmamışım. Bütün mesele bu. Amaç beni kötülemek, itibarımı zedelemek. Halk inanmasın istiyorlar. Ama halk bana inanıyor, milyonlarca kişi inanıyor. Tabii buna engel olamazlar."

KARDİYOLOJİ DERNEĞİ'NE SERT TEPKİ: TAMAMEN BİLGİSİZLİK!

Prof. Dr. Canan Karatay, Türkiye Kardiyoloji Derneği'nin bir gazeteye yaptığı açıklamada, "Kaya tuzu masalına kanmayın" şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi. 

Kardiyoloji Derneği'nin söylemlerinin bilimsel dayanağı olmadığını savunan Karatay, "Bu iddialar kesinlikle yanlış, tamamen bilgisizlik. Kristal kaya tuzunda sodyum klorür vardır. Sodyum yüzde 30, klorür yüzde 60 civarındadır. Onun dışında da kaya tuzunda her canlının ve vücudumuzun ihtiyacı olan 84 farklı mineral vardır. Bunu endüstri tuzuyla karıştırıyorlar. Bilgisizliklerini hala devam ettirmeye çalışıyorlar."  dedi. 

DÜN MARGARİN, BUGÜN TUZ

Amerika’dan döndükten sonra Türk Kardiyoloji Derneği’nin Antalya’da düzenlediği bir oturuma katıldığını belirten Karatay, şöyle konuştu:

"Beni oturum başkanlığı yapmak için çağırdılar. Orada stentlerle ilgili alanları dolaşırken bir de baktım ki bir margarin firması, ‘Kalbin Dostu’ diye reklam yapıyor. Tabii ki kıyameti kopardım. Tuzu söyleyen yine aynı bunlar."

"YÜKSEK DOZ KAYA TUZU KULLANAN ÜLKELER VAR AMA TANSİYONLARI YOK"

Kaya tuz kullanılmadığında başta beyin olmak üzere vücuttaki birçok organın çalışamayacağın söyleyen Canan Karatay, iddiaların kaya tuzunun kanseri önlediğini de söyledi.

"Kristal kaya tuzu ömrü uzatır ve de hepimizi sağlıklı kılar. Bizim sağlıklı olmamızı istemeyen bir kesim var biliyorsunuz" diyen Karatay şu ifadelerde bulundu:

"Yüksek doz kaya tuzu kullanan ülkeler var, tansiyon hastalığı yok. Bunları veri olarak, bilimsel olarak kitaplarda anlattım. Kristal kaya tuzu dediğimiz Bir kere kristal kaya tuzu dediğimiz 84 mineral olmasa beynimiz, sinir sistemimiz, midemiz, bağırsaklarımız çalışmaz. Tuzsuz bırakmalarının sebebi emperyalizmin bir olayıdır. Beynimizin çalışmasın istiyorlar ki, bizi koyun gibi sömürsünler."

FİRMALAR, MESLEK DERNEKLERİNİ FONLUYOR!

Prof. Dr. Canan Karatay, meslek birlikleri ve derneklerin finans kaynaklarına da dikkat çekti. Kendisi de Tabipler Birliği ve Kardiyoloji Derneği üyesi olduğunu belirten Karatay, aidat ödemeleriyle lüks otellerde organizasyonlar yapılamayacağına vurgu yaptı.

"Ben de kardiyoloji üzerine üyesiyim, Tabipler Birliği’nin de üyesiyim. Aidat ödüyoruz ama bu aidatlarla dernekler ayakta kalamazlar." diyen Karatay, organizasyonların derneklere verilen aidatlarla sağlanamayacağını belirtti. Karatay, "En lüks otellerde yapılan kongrelerin bu finansı nasıl sağlanıyor? Derneklerden geliyor. Derneklerin finansı nerden geliyor, bu firmalardan." ifadesinde bulundu.

"DAVALARIN HEPSİNİ KAZANIYORUM"

Kaya tuzuna dair önerileri nedeniyle hakkında açılan davalar hakkında konuşan Karatay, her bir davadan haklı çıktığını ifade etti. Yaptığı açıklamaların bilimsel temele dayandığını belirten Karatay, bu mücadeleyi halk sağlığı için sürdürdüğünü vurgulayarak şöyle konuştu:

"Hakkımda açılan davaların hepsini kazandım. Ezber bozuyorum, ama ezbere konuşmuyorum. Bilimsel verilere dayanarak halk sağlığı için çalışıyorum."

 

Yorumlar 2 Yorum Var
  • Nevzat 10.01.2025 02:35
    Seni seviyoruz hocam Allah xayirli bi ömur versin
  • TamBirOsmanlı 10.01.2025 00:16
    Ben Dr. Hanıma çok, ama çok güveniyorum. Dediklerini uyguluyorum, ve inanın çok mutlu ve sağlıklıyım.