Yunanistan'ın güneydoğusunda yer alan Kiklad Takımadaları'ndaki Santorini'de gerçekleşen yoğun sismik hareketliliğin ardından yetkililer alarma geçti.
Depremlerin ardından turistlerin kaçıştığı Santorini Adası'nın tarihin en büyük volkan patlamalarından birinin sonucu oluştuğu biliniyor. Hilal görünümünü böylesine büyük patlama ile kazanan adadaki depremlerin yeni bir volkanik hareketliliğe sebep olacağı endişesi paniğin nedenlerinden.
1925 SANTORİNİ YANARDAĞI PATLAMASININ GÖRÜNTÜ KAYDI YENİDEN GÜNDEM OLDU
1925 yılında Santorini Yanardağı'nda (Nea Kameni Adası'nda) meydana gelen patlama, Atina Tarım Üniversitesi'nde Mineraloji Profesörü olan Georgios Georgalas tarafından filme alınmıştı.
Önceki volkanik olay, 1866-1870 yılları arasında gerçekleşmişti. Bunun ardından 55 yıl süren bir sakinlik dönemi yaşandı. Bu dönem, Temmuz 1925’te meydana gelen küçük depremlerle sona erdi ve yanardağın yeniden uyanışını tetikledi.
Volkanik aktivite, 1925 yılının Ağustos ayında Kokkina Nera (Kırmızı Sular) bölgesinde başladı. Denizin sıcaklığında artış, suyun renginde belirgin değişiklikler ve Nea Kameni'nin doğu kıyılarında çökme meydana geldi. Çok kısa sürede su ve buhar fışkırmaları görüldü ve ilk lav akıntıları ortaya çıktı.
Kısa bir süre sonra, hareketlilik 200 metre güneybatıya kaydı ve burada "Dafni" adı verilen lav kubbesi ile kraterler oluştu. Bu isim, patlamanın ardından bölgeye gelen ilk savaş gemisinin onuruna verilmiştir. Daha sonra güçlü freatomagmatik patlamalar yaşandı. Bu patlamalar, 3,2 km yüksekliğe kadar ulaşan kül ve volkanik taş sütunları oluşturdu. Bu patlama evresi Ocak 1926’ya kadar devam etti ve ardından dört ay boyunca durdu.
Mayıs 1926’da kısa süreli bir aktivite yeniden başladı ve küçük piroklastik akıntılar eşliğinde freatik patlamalar gerçekleşti.
Daha sonra bir buçuk yıl süren bir duraksama yaşandı. Bu sakin dönemin ardından, Ocak 1928’de dört güçlü freatomagmatik patlama ile yoğun bir patlama aşaması başladı. Sonrasında meydana gelen patlayıcı ve lav püskürtücü süreçler, yeni bir lav kubbesi olan "Nautilus"u oluşturdu. Bu kubbe, Jules Verne’in "Denizler Altında 20.000 Fersah" adlı romanındaki ünlü denizaltı "Nautilus"un, Santorini sularına yükselmesine atfen bu adı aldı. Ancak bu lav kubbesi günümüzde görünmemektedir, çünkü 1939-1941 patlamaları sırasında ortaya çıkan lavlar tarafından tamamen örtülmüştür.
100 MİLYON METREKÜP LAV PÜSKÜRDÜ
1925-1928 patlamalarının sonunda, yaklaşık 100 milyon metreküp lav püskürdü ve 0,8 km²’lik bir alanı kaplayan iki kara parçası oluşturdu. Bu kara parçaları, Mikri Kameni'yi (Küçük Kameni) çevreleyerek Nea Kameni (Yeni Kameni) ile birleşmesini sağladı.