İki yıl önce, bu geceyi yani, beş Şubat’ı altı Şubat’a bağlayan gece saat 04:17’de öylesine büyük bir felaket yaşadık ki, tarihte bir benzeri daha görülmemiş.

Görülmemiş diyorum çünkü bu büyük tarihi yıkım Hatay’dan Malatya’ya kadar 376 km’lik mesafenin çapından daha fazlasını etkiledi.

Deprem on ilimizde, ilçe ve köylerinde can ve mal kaybına sebep oldu.

Ayrıca Suriye’nin de birçok şehir ve yerleşim alanında aynı yıkımlara yol açtı.

Felaketin boyutlarının, bir depremin ötesine geçerek yerkürede kaymalara sebep olduğu da ifade edildi.

Dünyanın tanınmış İtalyan bilim adamı ve Ulusal Jeofizik Volkanoloji Enstitüsünün Başkanı Carlo Doglioni, bu felaketi, “Türkiye, 150 km’lik fay hattında birkaç saniyede üç metre hareket etti” şeklinde yorumlamıştı.

Ayrıca Türk, İngiliz ve ABD bilim insanları bu depremin geniş alana yayılmasının arama-kurtarma çalışmalarını zorlaştıracağını da ifade ettiler.

Bu konuya özellikle vurgu yapan ve sismoloji üzerine çalışmaları olan İngiliz bilim insanı Dr. Stephen Hicks, “Türkiye’deki bu depremin sıra dışı olduğunu, ancak okyanus altında meydana gelerek daha büyük tsunamilere yol açan bazı örneklerinin görüldüğünü ve bu kadar geniş alanda etkili olan depremlerin arama-kurtarma çalışmalarına da çok ciddi anlamda olumsuz etki edeceğini” söyledi.

Arama-kurtarma çalışmaları konusunda Türkiye, son derece donanımlı, hazırlıklı ve hızlı hareket etmesine rağmen, depremin daha ilk saatlerinde, felaketin boyutlarının büyüklüğünün farkına vararak, çok yerinde bir kararla uluslararası çağrıda bulundu.

Yaklaşık elli ülke bu çağrıya olumlu cevap vererek yardıma destek verdi.

Uzmanların da dikkat çektiği gibi, bu depremin en önemli zorluğunun geniş alana yayılmasından dolayı arama-kurtarmada yaşanacağını söylemesi bölgede de kendini gösterdi.

Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Hatay, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Osmaniye ve Kilis gibi on ilimizde yıkımlara yol açan bu depremlerin yaklaşık 14 milyonluk nüfusu doğrudan etkilemesine rağmen, yerleşim alanı bakımından eşi benzeri daha önce görülmemiş şekilde 376 km’lik bir coğrafya üzerinde 106 ilçe, 219 belde ve 4817 köy bu felaketten direkt olarak etkilenmiştir.

Aslında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 şiddetinde ve 6 Şubat Pazartesi günü öğlen 13:24’te ise Elbistan ilçesinde 7,6 şiddetinde iki deprem yaşadık.

Depremlerden öte yaşadığımız bu yıkımlara asrın felaketi demek lazım.

Bildiğimiz ve yaşadığımız depremler bir noktada olur ve etrafına birkaç kilometre çapında etki ederdi. Bu felaket ise binalarımızı, yurtlarımızı, insanlarımızı ve yüreklerimizi yakıp, yıkıp geçti.

Depremlerin hemen ardından yazdığım bir şiiri sevgili Mehmet Yaşar Genç kardeşim seslendirdi ve Serhat Karasu ise çok kısa süre içinde büyük emekle iyi bir prodüksiyon ortaya koydu.

Yorumlar 0 Yorum Var