Yeşilay'ın "Göçmen Gençlere Yönelik Bağımlılıkla Mücadelede Önleyici Modeli Geliştirilmesi" Projesi İstanbul'da düzenlenen törenle tanıtıldı. "Erasmus KA220 Gençlik Alanında İşbirliği Ortaklıkları Programı" kapsamında kabul edilen projenin Yeşilayın genel merkezinin de bulunduğu Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen tanıtım etkinliğine yerli ve yabancı davetliler katıldı.
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, programda kapsamında Haber7 muhabiri Yavuz Selvi'ye açıklamalarda bulundu.

"BAĞIMLILIK VE GÖÇ YAN YANA GELİNCE BİR RİSK TAŞIYOR"

Doç. Dr. Mehmet Dinç şunları söyledi:

Tabii bağımlılık bütün dünya için hem bizim toplumumuz için problem. Bu konuda bir insanın hayatında ne kadar risk faktörü varsa o kadar bağımlılık artma ihtimali yükselmiş oluyor. Dolayısıyla göç de bir insanın başına gelebilecek en büyük risk faktörlerinden bir tanesi. Çünkü çoklu risk faktörlerini de beraberine getiriyor. Yani insanın yuvasından, yurdundan ayrılması, yakınlarının, sevdiklerinin kaybetmesi, büyük travmalara maruz kalması, geleceğe dair ciddi belirsizliklerin olması, bağ kurmasının, aidiyetlerin azalması vs. gibi çok sayıda risk faktörünü beraberine getiren bir durum göç.
Bu noktada da göçmenlerin de bu anlamda riskleri fazla olduğundan dolayı endüstrinin de hedef alması göçmenleri söz konusu olabiliyor. Yani her anlamda bağımlılık ve göç birbiriyle ciddi şekilde yan yana gelebilecek bir potansiyel risk taşıyor. Bu noktada da biz bu konunun, bu tehlikenin, bu problemin farkında olarak bununla mücadele etmek noktasında büyük bir çalışma yürütüyoruz. Hem önleme anlamında yaptığımız çalışmalar var hem de tedavi anlamında yaptığımız çalışmalar var. Aynı zamanda da Yeşilay'ın 105 yıldan beri devam eden büyük bir tecrübesi var bağımlıkla mücadele konusunda. Bunu da yaparken çok temel bir noktada durmuş.

"BAŞARILI OLURSA BÜTÜN AVRUPA'YA YAYILACAK"

Bu çalışma sadece bir ülkede yapılacak, ulusal bazda yapılacak bir çalışma değil. Uluslararası anlamda bu çalışmayı nitelendirmek lazım, bu platforma taşımak lazım düşüncesiyle. Uluslararası olarak bu çalışmayı yapıyor. 1924'te ilk adımlarını atmış. Şu anda da halen uluslararası çalışmalarına çok etkili bir şekilde devam ediyor. 97 ülkede aktif bir şekilde çalışıyor. Aynı zamanda da uluslararası misyonlarının hepsinde danışmanlık ya da üyelik üzerinden o çalışmalara katkıda bulunuyor. Bugün de biz hem Almanya'dan hem İsveç'ten bilim insanlarını ve yetkilileri bir araya getirerek Türkiye'de göçmenlerle ilgili yaptığımız çalışmalarda önleme anlamında neler yaptık, rehabilitasyon ve tedavi anlamında neler yaptık, o tecrübemizi paylaşacağız. Yaptığımız çalışmaları, uyguladığımız mekanları götüreceğiz, programımız, sistemimizi anlatacağız.

3 gün boyunca buradaki bilgi ve tecrübeyi ortaklarımıza aktardığımız bir eğitim programı gerçekleştirmiş olacağız. Program sonucunda şöyle bir düşüncemiz var. Buradaki güzel uygulamayı 2 ülkede de aynı şekilde uygulanmasını sağlamak, sonrasındaki oradaki yankılara göre buradaki tecrübenin aktarılması ve orada da daha çok insanın bağımsızlığını kazanması anlamında ve beraber ortak projeler geliştirme anlamında bir işbirliği zemini olsun istiyoruz. Yani bu çalışmaya biz ilk başta Türkiye'deki çalışmaya orada uygulama olarak başlayacak. Sonra uygulama orada çalışırsa bütün Avrupa'ya yayılması söz konusu olacak. Aynı zamanda da Avrupa'da tıkanan yerler, toplumun yapısına uygun olmayan yerler ya da yeni problemlerle ilgili yeni çözümler geliştirme noktasında ortak projeler yapacağız. 

Yorumlar 3 Yorum Var
  • vatandaş 10.02.2025 18:09
    Yeşil Ay önce mobil uygulamasını düzeltsin...
  • Hamit 10.02.2025 17:46
    tutmaz...bu kadar uyuşturucu taciri varken.ceza yok gibi birşey.
  • Mehmet Odabaşı 10.02.2025 17:37
    Biz yurtiçinde yaşadığımız ilgisizlik ve başarısızlığı yurt dışına mı satacağız? Anlamadım. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Yeşilay tam bir fiyasko, yaşadık ve gördük.