Yarım asırlık ittifak sona mı eriyor?

İran ve Rusya...

Bu iki ülke, bu yılın başında tarihe geçecek bir anlaşmaya imza attı.

20 yıl boyunca savunma, enerji, ticaret ve güvenlik alanlarında tam işbirliği yapılması beklenen bu stratejik ortaklık anlaşması kapsamında sözde bu iki güç birbirinin sırtını kollayacaktı…

Üstelik Batı’nın ambargolarına karşı birlikte ayakta duracaklardı.

Ancak işin aslı, bu anlaşmanın satır aralarında gizliydi.

Çünkü dikkat çeken bir detay vardı:

Bu stratejik ortaklıkta, bir NATO tarzı 'birimiz saldırıya uğrarsa hepimiz savunuruz' maddesi yoktu.

Yani İran saldırıya uğrasa bile, Rusya'nın savaşa girmesi zorunlu değildi.

İttifak vardı, ama garantili bir sadakat yoktu.

Peki neden?

Çünkü Rusya'nın çıkarları, İran’ın çıkarlarıyla her zaman birebir örtüşmeyebiliyor.

Örneğin Suriye...

2015 yılında Rusya, Suriye İç Savaşı’na Esed'i desteklemek için müdahil oldu.

İran da sahaya Devrim Muhafızları ve Şii milisleriyle indi.

Ancak son dönemlerde Rusya, İsrail'in Suriye'deki İran üslerine düzenlediği hava saldırılarına göz yumar hale gelmişti…

Moskova, İsrail'le doğrudan bir çatışmaya girmek istemiyor.

Bu da İran'ın Suriye'deki nüfuzunu sınırlıyor ve iki ülke arasında sessiz bir gerilime yol açıyor.

Ve şimdi, ABD faktörü.

Donald Trump, Ukrayna savaşını sona erdirmek için Rusya’ya zeytin dalı uzatıyor.

Amerikan basınında çıkan son haberlere göre, Trump’ın danışmanları, Ukrayna'da ateşkes sağlanması ve Rusya'nın Çin'e aşırı bağımlı hale gelmemesi için Moskova'ya bazı yaptırımların gevşetilebileceğini konuşuyor.

Eğer Moskova Batı’yla ilişkilerini onarırsa, İran'ı sırtında bir yük gibi görmek istemeyebilir.

Bu yüzden Kremlin'deki bazı karar vericiler, İran'la ilişkileri 'dostane', ama 'bağımlı olmayan' bir seviyede tutmayı tercih ediyor.

Bir başka örnek: silah ticareti.

İran, Rusya’dan Su-35 savaş uçakları ve S-400 hava savunma sistemleri almak için 2022’de anlaşmalar yapmıştı.

Ancak teslimatlar sürekli ertelendi.

Hatta bazı raporlar, Rusya’nın bu sistemleri önce kendi Ukrayna cephesi için kullanmak istediğini gösteriyor.

Yani Moskova için İran, öncelikler listesinin en üst sırasında değil.

İran ve Rusya'nın ortak düşmanlara karşı yürüdüğü yol bir süre daha devam edebilir.

Ancak görünen o ki bu yolun sonunda bir çatallanma var.

İran, özellikle İsrail’le yaşadığı gerilimler arttıkça Rusya'dan tarafgir bir duruş bekleyecek.

Örneğin, 2024 yılında İran tarihte ilk kez doğrudan İsrail topraklarına yüzlerce drone ve füze fırlattı.

Saldırı, İran’ın Şam’daki konsolosluğunun İsrail tarafından vurulmasına bir misillemeydi.

Bu saldırıdan sonra gözler Rusya’ya çevrilmişti.

İran, dostundan güçlü bir destek bekliyordu.

Ama Moskova sadece "itidal çağrısı" yaptı.

Ne İsrail’i suçladı, ne de İran’ın yanında net bir pozisyon aldı.

Çünkü Kremlin, Tel Aviv ile köprüleri tamamen yıkmaktan çekiniyordu.

İşte bu, İran-Rusya ilişkilerinin doğasına dair önemli bir işaretti:

Yan yana duruyorlar, evet.

Ama birbirleri için ateşe atlamaya hazır değiller.

Rusya'nın önceliği, Batı ile pazarlık yapabilmek ve bölgede dengeyi korumak olacak.

İşte bu yüzden, İran-Rusya ittifakı kâğıt üzerinde güçlü görünse de, gerçekte pamuk ipliğine bağlı.

Bugün İran ve Rusya aynı sahnede duruyor olabilir...

Ama perde kapanmaya başladığında, her biri kendi çıkarlarının peşinden gitmek zorunda kalacak.

Peki sizce, bu ittifak gerçek bir dostluk mu, yoksa sadece geçici bir çıkar ortaklığı mı?

Yorumlar 0 Yorum Var