Uluslararası yatırımcılar, ABD varlıklarındaki risklerini azaltarak sermayelerini Avrupa piyasalarına yönlendirmeye başladı. Uzmanlara göre bu hareket, sadece geçici bir tepki değil, aynı zamanda doların uzun vadeli zayıflamasına işaret eden daha derin bir değişimin başlangıcı olabilir.
Wall Street kaynakları, trilyonlarca doları yöneten kurumsal yatırımcıların, ABD’deki belirsiz ekonomi politikaları, Başkan Donald Trump'ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik saldırıları ve ticaret savaşlarının etkileri nedeniyle dolar bazlı yatırımlarını azalttığını bildiriyor.
Yıl başından bu yana yüzde 7’den fazla değer kaybeden dolar, küresel güvenin zedelendiğine dair bir sinyal verirken; Alman devlet tahvilleri (DİBS) ve Avrupa hisse senetlerine yönelim hız kazandı. Özellikle Almanya'nın savunma harcamalarındaki artış ve bölgedeki ekonomik toparlanma, Avrupa'yı yatırım açısından cazip hale getiriyor.
Pictet Asset Management Baş Stratejisti Luca Paolini, "Bu bir sermaye kaçışı. Yavaş ama kaçınılmaz. Avrupa şu anda en mantıklı hedef haline geldi" değerlendirmesinde bulundu.
26 Yıl Sonra Bir İlk:
Bank of America’nın son yatırımcı anketine göre, Mart ayında ABD hisse senedi tahsislerinde rekor düzeyde kesinti yapıldı. Bu, 1999'dan bu yana Avrupa'ya en keskin sermaye kaymasını temsil ediyor.
