İşte Hegel'e 'aptal' diyen Şengör'ün mantık seviyesi

Haber7

Araştırmacı Yazar Dr. Altay Cem Meriç, Celal Şengör'ün felsefi ve mantıksal argümanlarını yayınladığı üçüncü videoda da çürütmeye devam etti.

CELAL ŞENGÖR'ÜN MANTIĞI A0 SEVİYEDE

Meriç, Şengör'ün mantık konusundaki cehaletini şu sözlerle  gözler önüne serdi:

"Celal Şengör A0 seviye bir mantık önermesi kurmaya çalışıyor ve bunun geçerli olduğunu zannediyor. Bütün İstanbullular uyanıktır, bütün İstanbullular insandır, o halde bütün insanlar uyanıktır gibi bir önerme kuruyor. Bu orta terim hatasıdır. Aynı mantıkla 'Bütün Altaylar uzundur, bütün Altaylar esmerdir, o halde bütün esmerler uzundur' diyebilir miyiz? Celal Şengör'ün bu mantık seviye bu. Mantık seviyesi bu."

HEGEL'E 'SALAK' DEMESİNİN ARKASINDA YATAN CEHALET

Meriç, Şengör'ün Hegel'i eleştiri şeklini de sert bir dille eleştirdi:

"Celal Şengör bu mantık kurgusuyla Marksizm'i çürüttüğünü iddia ediyor ve Hegel'e aptal diyor. Oysa kendisi temel mantık hataları yapıyor. Bu önermeyle Hegel'i çürüttüğünü sanan bir adam, mantığın ABC'sini bilmiyor demektir."

AHLAK FELSEFESİNDEKİ ÇELİŞKİLER

Şengör'ün ahlak felsefesiyle ilgili görüşlerini de eleştiren Meriç şunları söyledi:

"Celal Şengör diyor ki 'İnsan homo sapiens denen bir hayvandır, misyonu yoktur'. Peki o zaman bir tavuğu kesip yemekle bir çocuğu kesip yemek arasındaki ahlaki fark nedir? Bu ikisi arasında ahlaki bir fark koyuyorsanız, insanın hayvandan ontolojik olarak farklı olduğunu kabul etmeniz gerekir."

"DİN FELSEFESİ KONUSUNDA BİLGİSİZ"

Meriç, Şengör'ün din felsefesi argümanlarını bilmediğini iddia etti:

"Celal Şengör 'bütün argümanları inceledim hepsi saçmalık' diyor ama ilk neden argümanının (kosmolojik argüman) temel mantığını bile bilmiyor. 20 sayfa İbn Sina okumuş olsa teselsül meselesine denk gelirdi. Yıllardır insanlar Celal Şengör'den Gazali dinliyor ama kendisi hiçbir şey okumamış."

BİLİMİN TEMELİNİ REDDEDİYOR

Şengör'ün "kainatta hiçbir düzen yok" ifadesini de eleştiren Meriç:

"Celal Şengör 'kainatta hiçbir düzen yok' diyor. Peki o zaman bilim nasıl yapılıyor? Antibiyotik veriyorsun düzeliyor, tekrar veriyorsun tekrar düzeliyor. Bu düzen değil mi? Mikrofona konuşuyorsun sesin karşıya gidiyor. Düzensiz bir evrende belki de aynadan gelecek sesin!"