Türkiye, yaz aylarında tekrar alevlerle mücadele ediyor. 2021’deki büyük yangınlardan bu yana dersler çıkarılsa da, doğa her yaz yeniden sınanıyor. Ormanlar yanarken sadece ağaçlar değil, geleceğimiz de küle dönüyor.
Alevlerin İlk Habercisi: Manavgat
Takvimler 2021 yazını gösterdiğinde, Türkiye alev alev yanıyordu. Manavgat’tan yükselen ilk duman, bir kıvılcım değil, koca bir felaketin habercisiydi.
12 gün boyunca durmadı ateş. 60 bin hektar orman küllere gömüldü. Binlerce insan evini kaybetti. 7 kişi hayatını kaybetti.
Bir Yaz Değil, Gelecek Karardı
Bu yalnızca bir yangın değildi. Bu, geleceğin karardığı bir yazdı.
Devlet, gönüllüler ve yardım ekipleri yurdun dört bir yanından kenetlendi. Bir avuç yeşili kurtarmak için canını ortaya koydu. Komşu ülkeler de yardıma koştu. Ama orman sadece ağaç değildi. Yanan, aynı zamanda umuttu…
Fidanlar Yetmez, Koruma Şart
Yeni fidanlar dikildi. Ancak unutmamalıyız ki, bir ağaç dikmek bir ormanı geri getirmez. Onu korumak gerekir.
Yangınlar Artarak Sürüyor
Zaman geçti… Ama yangınlar daha da büyüdü. Her yıl binlerce hektar orman, yüzlerce canlı ve bir o kadar da sessiz çığlık yok oldu.
2024 daha gelmeden alev kokusu sardı havayı. 2.500’den fazla yangın kaydedildi. Diyarbakır’dan İzmir’e, Antalya’dan Mardin’e gökyüzü değil, duman yükseldi.
Neden Yanıyor Bu Ormanlar?
Çoğunlukla insan kaynaklı nedenler ön planda.
* %31’i ihmal
* %7’si kaza
* %4’ü kasıt
* %42’si ise hâlâ meçhul
Bir izmarit, bir piknik ateşi, bir umursamazlık… Hepsi büyük felaketlere neden olabiliyor.