İran bölünecek mi? İsrail Tahran'da neyi hedefliyor?

İsrail Ordusu yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer programına saldırmak için ve İran rejiminin İsrail'e karşı devam eden saldırganlığına yanıt vermek amacıyla hava saldırısı başlattığını duyurmuştu. Bu saldırılarda İram komuta kademesini önemli ölçüede kaybetti.

"BU HAFTA İÇERİSİNDE FARKLI HEDEFLER VURULABİLİR"

İran Araştırmaları Merkezi Araştırmacısı Oral Toğa gelişmerleri Haber7'ye değerlendirdi.

Oral Toğa değerlendirmelerinde, "İsraillerin planı şuydu, açık kaynaklara düşen de bu. Lübnan'daki benzer bir hibrit modelle, yani önce sabotajlarla açılış yapılacak, ardından suikastler takip edecek, sonrasında sistemik felce gidecek ve ağır operasyonlarla, ağır hava saldırılarıyla  çünkü kara saldırısı mümkün olmadığı için  sistemi tamamen yok edecek şekilde bir planlama söz konusuydu. Biz sabotajları zaten geçen ayın başında görmeye başladık. Bender Abbas olayıyla beraber, Nisan ayının sonunda açılış yapıldı. Bir ay boyunca çeşitli yerlerde çeşitli patlamalar yaşandı. Bugün yaşanan olaya gelince, ben esas hedefin, stratejik hedefin bu olduğunu düşünmüyorum.Neden? Çünkü şu an suikastlarla birinci hedefler vuruldu, öncelik sıralamasına göre en üst sıradaki hedefler hedef alındı. DMO’nun en ağır topları öldürüldü bugün, suikastler yaşanmaya başladı. Bu devam edebilir; başka suikastler de görebiliriz gün içerisinde ve bu hafta içerisinde. Bu sistematik olarak sürebilir." dedi.

"İRAN'IN SİSTEMİNİ FELÇ EDEBİLİRLER"

Toğa açıklamalarının devamında, " İran’ın cevabı ise hayati olacak. Eğer İran’ın cevabı Körfez ülkelerindeki Amerikan üslerine saldırmak şeklinde olursa, bu sefer işin üçüncü aşamasına geçileceğini düşünüyorum. Nedir o? Sistemik felç. Bu, 1991 yılında Saddam Hüseyin’e yapılan şeyin geliştirilmiş, daha hibritleştirilmiş hali aslında. 1991’de ne yapıldı Saddam Hüseyin’e? Biliyorsunuz, Çöl Fırtınası Harekâtı’nda günlerce Irak bombalandı. Bağdat bombalandı. 10. güne gelindiğinde, Irak elektrik ağının %90’a yakınını kaybetmişti. Aynı şekilde su altyapısının da büyük kısmını kaybetmişti. Elektrik gittiği için arıtma tesisleri çalışmaz hale geldi. Sonrasında ağır ambargolar ve yaptırımlar geldi. 2003’e kadar Irak ciddi bir kaosun, daha doğrusu bir tortunun içinde yaşamak zorunda kaldı. Yani elektriksiz, susuz, maaşları ödeyemeyen, temel ilaçlara bile ulaşamayan bir hâle getirildi. Sistem felç edildi. 2003’e gelindiğinde ise Irak çok kolay bir şekilde işgal edilebilir hale gelmişti zaten. İran’da ise füze kapasitesiyle, vekil güç inşasıyla, söylemleriyle ve nükleer teknolojisiyle tek tek uğraşmak yerine; bütün bunların inşa edildiği zemin alttan çekilirse, yani başka bir şekilde felç edilirse, zaten tüm bu unsurlar tehdit olmaktan çıkacak diye düşünülüyor." ifadelerini kullandı.

"İRAN'DA DEVRİM DEĞİŞİKLİĞİ HEDEFLENİYOR"

Araştırmacı Oral Toğa son olarak, "Ben İran’ın bölünmesinin hedeflendiğini düşünmüyorum. Bu, bambaşka bir kapı açar. Ama rejim değişikliği hedeflendiğini düşünüyorum. Şu an konuşmak için erken, o yüzden çok iddialı olmak istemiyorum. İran halkı kestirmesi zor bir halktır. Çok milliyetçi bir damarı vardır ve dış müdahalelere karşı hızlı şekilde konsolide olabilir. Bu nedenle çok net konuşmak istemiyorum. Ama planı yapanların kafasında, sonunda bir kliğin veya bir grubun askeri darbeyle yönetimi ele geçirmesi, ve Batı ile daha uyumlu, uluslararası sisteme entegre, nükleere bulaşmayan, tırnak içinde "ılıman" bir İran yaratılması hedefleniyor olabilir. Bu yüzden sistemik felç stratejik olarak gerekli görülüyor. Bunu planlayanların perspektifi bu yönde. Burada İran’ın cevabı belirleyici olacak.Eğer İran’ın cevabı Körfez’deki Amerikan üslerine yönelik olursa, Amerika’ya meşruiyet sağlayacağından, çok ağır bir süreç yaşanabilir. Ramin Enerji Santrali gibi hedeflerin de dahil olduğu, elektriğin, enerjinin, suyun zaten zor temin edildiği bir ülkede ciddi sıkıntılara yol açacak bir operasyon olabilir." değerlendirmelerinde bulundu.