Uluslararası ilişkiler literatüründe “yumuşak güç” kavramı, devletlerin askeri ve ekonomik kapasite dışında kalan, kültürel, insani ve diplomatik etkileşimlerle şekillenen etkisini tanımlamak üzere kullanılmaktadır. Joseph Nye’ın teorik çerçevesiyle kavramsallaşan bu yaklaşım, artık uluslararası siyasetin tali bir unsuru olmaktan çıkmış, küresel güç dengelerini belirleyen asli araçlardan biri hâline gelmiştir. Yumuşak gücün operasyonelleşmesinde kamu diplomasisi, kültürel diplomasi, inanç temelli diplomasi ve insani diplomasi en etkili alanları oluştururken, kadınların bu alandaki temsili ve faal katkısı, bu çabaların kapsayıcılığını ve ahlaki meşruiyetini artıran kritik unsurlar olarak öne çıkmaktadır.

Yorumlar 0 Yorum Var