Küba’nın Guanahacabibes Yarımadası açıklarında, 2001 yılında 600 metre derinlikte keşfedilen esrarengiz su altı yapıları, sosyal medyada yeniden “Atlantis” tartışmalarını başlattı. Taş bloklar, bazılarına göre kayıp bir medeniyetin kalıntıları, bazılarına göreyse doğanın eseri. Ancak keşfi yapan Kanadalı ekip, kanıt olmadan yorum yapmaktan kaçınırken, finansman eksikliği ve siyasi nedenler yüzünden bölgeye ikinci bir araştırma seferi düzenlenemedi.
Bilim insanları, bu yapıların insan eliyle yapılmış olamayacağını savunuyor. Kübalı jeolog Manuel Iturralde-Vinent, yapının bulunduğu derinliğe batmasının 6 bin yılda mümkün olamayacağını, bunun ancak 50 bin yıl süreceğini belirtiyor. Florida State Üniversitesi’nden Michael Faught ise “Eğer insan yapımıysa, bildiğimizden çok daha gelişmiş bir uygarlık söz konusu olmalıydı” diyerek şüphelerini dile getiriyor.
Buna rağmen Göbekli Tepe ve Japonya açıklarındaki Yonaguni Anıtı gibi örnekler, insanlık tarihinin sandığımızdan çok daha eski ve karmaşık olabileceğini düşündürüyor. Ancak Küba’daki gizemli yapıların gerçek hikâyesi, hâlâ ikinci bir araştırma seferini bekliyor. O zamana dek tartışmalar ve komplo teorileri sürecek gibi görünüyor.