Kuzey Marmara Otoyolu'nda 4 kişinin öldüğü otobüs kazasında şoförün ifadesi

Kuzey Marmara Otoyolu'nda 4 kişinin hayatını kaybettiği 26 kişinin de yaralandığı otobüs kazasında otobüs şoförünün jandarmada verdiği ifadesi ortaya çıktı.

Kaza, dün saat 06.30 sıralarında Sancaktepe Kuzey Marmara Otoyolu'nda meydana geldi. Edirne istikametine seyir halinde olan 60 TY 228 plakalı yolcu otobüsünün şoförü direksiyon hakimiyetini kaybederek Sancaktepe Yenidoğan gişeler mevkiinde devrildi. Kazada, otobüste bulunan 35 yolcudan 4'ü hayatını kaybetti; 26 kişi de yaralandı.Yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Kazanın ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan otobüs şoförü H.İ.'nin Jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından tutuklandı.

"ARABA BİR ANDA KAYMAYA BAŞLADI DURDURAMADIM"

Şüpheli H.İ.'nin jandarmada verdiği ifadesi ortaya çıktı. H.İ. ifadesinde, "Ben 1 hafta önce sigortalı şekilde şöfor olarak işe başladım, daha önceden oğluma ait olan otobüste uzun yol şöförlüğü yaptım. 17 Temmuz 2025 günü saat 22.30 sıralarında Çorum ili Osmancık ilçesinde bulunan Irmak dinlenme tesisinde otobüse binerek kullanmaya başladım. Bolu ili Gerede ilçesinde bulunan dinlenme tesislerinde 45 dakika istirahat yaparak ikinci 4,5 saatlik sürüşe başladım. Kazadan hemen önce Yenidoğan semtinde tam hatırlamıyorum ancak 4 yolcu indirdiğimizi hatırlıyorum, sonrasında Kuzey Marmara Otoyolu'na bağlanmak için Paşaköy gişelerine geldim. Bu esnada havada aşırı yağmur mevcuttu asfalt ıslaktı, gişeden normal süratle geçtim ve Edirne istikametine dogru dönmek istediğim anda süratimin 40-50 kilometre olduğunu düşünüyorum. Viraja zaten hızlı giremezdim virajı dönmeye başladığım an araba bir anda kaymaya başladı durduramadım" dedi.

"Otobüs bariye çarpınca sağ tarafa yattı ve sürüklendik"

Şüpheli jandarmadaki ifadesinin devamında, "Rötarderin bütün kademelerini sonuna kadar çektim ancak asfaltın ıslak olmasından dolayı hiç etki etmedi fren tutmadı, kaymaya devam ettim ve aracın önce ön sağ tarafını kayarak bariyere vurdum. Bu esnada ben sürekli olarak yolda tutmaya çalıştım otobüsü ancak bariye çarpınca sağ tarafa yattı ve sürüklendik. Kaza anında emniyet kemerim takılıydı. Araç yan yatınca direksiyon koltuğunda asılı kaldım. Kendi imkanlarımla kurtuldum ve aracın ön camını kırarak dışarı çıktık. Arkdadan gelip beni geçen kamyoncu durdu ve yardıma geldi. Beni olay yerinden darbedilmemem için uzaklaştırdı ve sonrasında otoyol jandarması geldi ve onların aracına bindim. Yaşanan olaydan ötürü çok üzgünüm keşke olmasaydı" dedi.

"VİRAJA GİRDİĞİMDE ARACIN HIZI 45-50 KİLOMETRE CİVARINDAYDI"

Şüpheli H.İ. savcılık ifadesinde kaza tespit tutanağında yer alan kusur durumunu kabul etmediğini belirterek, "Viraja girdiğimde aracın hızı 45-50 kilometre civarındaydı. Ancak yol kaygan olduğu için direksiyon hakimiyetimi kaybettim. Bu sırada araç hızlanmış olabilir, yoksa ben yüksek hızda sürmüş degilim. Mola süresine ve maksimum sürüş süresine aykırı davranmadım. 4,5 saatlik sürüşten sonra dinlenme tesislerinde 45 dakika istirahat ettim, ikinci 4,5 saatlik sürüşüme başladım. İkinci periyodu tamamlamama1 saat kala kaza meydana geldi. Ben bu otobüste 1 haftadır çalışmaya başladım. Bildiğim kadarıyla kullandığım otobüste herhangi bir teknik arıza yoktu. Kaza öncesinde yolun hava ve görüş mesafesiyle trafik yoğun değildi. Hava aydınlıktı, zemin ıslaktı ve kaygandı. Kaza olsun istemezdim, benim herhangi bir sağlık sorunum da yoktur, ben herhangi bir hız sınırı levhasını viraj öncesinde görmedim, olay nedeniyle çok üzgünüm" dedi.

TUTUKLANDI

Şüpheli H.İ. Sulh Ceza Hakimliğince 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi