Zekeriya Yapıcıoğlu'ndan Gazze mesajı: Bölge ülkeleri stratejilerini değiştirsin

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcoğlu gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.  Yapıcıoğlu Gazze'de devam eden saldırıların soykırım olduğunu söylerek, "bütün bölge ülkeleri bütün stratejilerini ve hesaplarını yeniden gözden geçirmek zorundadır. Eğer İsrail’i güç kullanmak suretiyle durdurmaya takatlerinin, güçlerinin olmadığını düşünüyorlarsa yapabilecekleri şeyler neyse onları masaya yatırmak zorundadırlar." dedi.

YAPICIOĞLU'NDAN GAZZE MESAJI

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcoğlu şunları söyledi:

Sürekli olarak gündemde olan, bazen gündemin ikinci, üçüncü sırasına inse de ama hep sadece bizim değil, bütün dünyanın gündeminde olan bir Gazze meselesi var. Maalesef bu önümüzdeki Ekim ayının yedisinde ikinci yılını dolduracak olan bu vahşi saldırılar bir türlü durdurulamadı. Gittikçe şiddetini artırıyor. Bugüne kadar yapılan saldırılarda yetmiş binin üzerinde şehit var. On bin civarında insanın kayıp olduğu, cesedine ulaşılamadığı, muhtemelen yıkıntıların altında olduğu tahmin ediliyor. İki bine yakın sağlıkçı, üç yüze yakın gazeteci ve yirmi bin çocuk maalesef bu vahşi saldırılarda can verdi.

Altı yüz elli bin çocuk çok ciddi bir şekilde açlık çekiyor ve açlıktan ölmek üzere. Bir milyona yakın insan bu açlıkla pençeleşiyor ve Gazze halkı sistematik bir şekilde aç bırakma politikasıyla, insani yardımların kasıtlı ve sistematik bir şekilde engellenmesi suretiyle katlediliyor. Bu apaçık bir soykırım. Bütün dünya insanlığını kaybetmemiş herkes bunun bir soykırım olduğunu söylüyor. Fakat maalesef bazı Batı başkentlerinden hâlâ daha iki yıldır devam eden, daracık bir kara parçasında nüfusun yüzde beşi katledilmişken, siyonist katil sürüsünün, soykırımcıların soykırım gibi bir amacının olmadığını dile getirebiliyorlar.

"İSRAİL MÜZAKERE HEYETİNİ VURDU"

Acaba ateşkes olabilecek mi diye ateşkes müzakereleri devam ederken, “ateşkese ramak kaldı, az kaldı, birkaç gün içerisinde muhtemelen bir ateşkes sağlanır” diye bazı haberler basında çıkarken, Amerika’nın teklif etmiş olduğu ateşkes şartlarını görüşmek üzere toplanan Hamas’ın müzakere heyetine yönelik bir saldırı gerçekleşti. Bu saldırı, Katar’ın başkenti Doha’da yani ateşkes müzakerelerinde arabuluculuk görevi yapan bir ülkenin başkentinde gerçekleşti. Üstelik öyle bir suikast yeminini gidip gerçekleşeceği bir saldırı değil. Siyonistlerin açıklamalarına göre ondan fazla savaş uçağının katıldığı bir saldırıyla gerçekleşti.

Orada da maalesef altı şehit var. Evet, müzakereyi yürüten yönetici heyetten bir can kaybı yok fakat koruma görevlilerinden, özel kalemden ve Halil Hayye’nin oğlundan toplam altı şehit var. Ve bu saldırılar durmuyor. Ondan saatler önce, yani o Doha’daki saldırıdan saatler önce biliyorsunuz bu açlık nedeniyle ölen insanlara, ölmek üzere olan insanlara el uzatan, el uzatmak için yola çıkan Sumut Filosu’na Tunus karasularında bir saldırı gerçekleşmişti. O saldırının yankıları devam ederken Katar’da bu olay gerçekleşti ve akabinde Katar’daki olaylarla ilgili kınama mesajları yayınlanırken Sumut Filosu’na ikinci bir saldırı daha gerçekleşti. Bütün bunlar bize bir şey gösteriyor ki siyonist katil sürüsü, soykırımcılar asla kınamalarla, şiddetli kınamalarla durmayacaklar.

"ULUSLARARASI HUKUK KİMLERE VAR?"

Uluslararası hukuk denen bir şey var mı yok mu? Varsa bunun etkisi nereye kadardır? Kimlere uygulanabilir? Bunlar hep tartışıla dursun. Ama ne mahkemelerde açılan davalar ne Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu kararlar bu katil sürüsünü durdurmaya yetmiyor. Anladıkları tek bir şey vardır: Güç. Güç kullanma suretleri ya da güç tehdidiyle bunlar durdurulmazsa zaten İranlılar “Kuduz Köpek Stratejisi”yle her tarafa saldıracaklar. Niçin “Kuduz Köpek Stratejisi” diyorlar? Bu uyguladıkları stratejinin adına. Bu ismi kendileri takmışlar. Kuduz bir köpeğin etrafa saldırmak için herhangi bir bahaneye ihtiyacı yoktur. Herhangi bir şekilde tahrik edilmesine, herhangi bir şekilde saldırı tehdidi algılamasına gerek yoktur. O sadece kuduz olduğu için saldırır.

"BÖLGE ÜLKELERİ STRATEJİLERİNİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRSİN"

Peki ne olacak? Amerika’nın sınırsız askeri, ekonomik ve siyasi desteğiyle bu kadar şımaran bu katil sürüsü, bölge ülkelerinden herhangi birisini belki tek başına durduramayacağı bir tehlike haline gelmiştir. Zira hatırlarsanız bundan bir müddet önce İran’la çatışmasında belki ilk defa canını bu kadar yakan balistik ve süpersonik füzelerle vurulunca Amerika hemen devreye girdi. Bu da aslında bir mesajdır bölge ülkelerine: “Sizin karşınızda sadece İsrail yok. İsrail’in güç yetiremeyeceği bir durumla karşılaşınca biz de savaşa müdahil oluruz ve İsrail’e vuranı vururuz.” Mesajı verdi bütün bölgeye. Öyleyse bütün bölge ülkeleri bütün stratejilerini ve hesaplarını yeniden gözden geçirmek zorundadır. Eğer İsrail’i güç kullanmak suretiyle durdurmaya takatlerinin, güçlerinin olmadığını düşünüyorlarsa yapabilecekleri şeyler neyse onları masaya yatırmak zorundadırlar.