Amerikalı gazeteci Shahid Bolsen, öldürülen Charlie Kirk için, "Ne yas tutuyorum ne de kutluyorum. Düşmanı öldüğünde onun için yas tutan bir adam, işini yapmıyor demektir." dedi. Bolsen, suikastın sisteme bir hediye olduğunu belirtti.

Shahid Bolsen, bir etkinlikte yaptığı konuşmada, ABD'de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden muhafazakar yorumcu Charlie Kirk hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bolsen, Charlie Kirk'ün ölümünün ne üzüntü ne de sevinç yarattığını belirterek, bu olayın asıl kazananının mevcut güç yapısı ve güvenlik devleti olduğunu ifade etti.

Konuşmasına Charlie Kirk’ün bu yıl ABD’de silahlı şiddet sonucu öldürülen 18.533’üncü Amerikalı olduğuna dikkat çekerek başlayan Bolsen, “Utah'ta vurulması, onu sanırım bu yıl ABD'de vurulan ve öldürülen 18.533'üncü Amerikalı yapıyor. Ve onun vurulmasından saatler sonra, Colorado'da vurularak öldürülen üç kişi daha oldu. Amerika'daki tüm bayraklar yarıya inecek, o diğer 18.335 kurban için değil, Charlie Kirk için inecek.” dedi.

"DÜŞMANI ÖLDÜĞÜNDE YAS TUTAN BİR ADAM İŞİNİ YAPMIYOR DEMEKTİR"

Bolsen, Charlie Kirk için yas tutmayacağını veya üzüntü taklidi yapmayacağını net bir dille ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu kişi için üzüntü veya yas taklidi yapmayacağım. Bunun, böyle bir anda sosyal görgü kurallarının talep ettiği bir ikiyüzlülük olduğunu biliyorum, ancak hepimiz biliyoruz ki o kesinlikle bizim için üzülmezdi, kesinlikle bizim için yas tutmazdı, tıpkı Gazze'deki Filistinlilerin amaçsızca katledilmesi için hiç üzülmediği ve yas tutmadığı gibi. Ve şahsen ben, bir Müslüman ve Batı'nın sözde medeniyetinin bir eleştirmeni olarak, Charlie Kirk'ün büyük olasılıkla beni düşmanı olarak göreceğini biliyorum. Ve bana kalırsa, düşmanı öldüğünde onun için yas tutan bir adam, işini yapmıyor demektir. Charlie Kirk'ün işini yapmadığı söylenemez, bu da onun kamusal yaşamında, benim onun ölümüne üzülmeme neden olacak hiçbir şey yapmadığı veya söylemediği anlamına gelir.”

"BU BENİ MUTLU DA ETMİYOR: NE YAS TUTUYORUM NE DE KUTLAMA YAPIYORUM"

Bu olayın kendisini mutlu etmediğini ve kutlama yapmadığını da vurgulayan Bolsen, her iki tepkinin de uygun olmadığını belirtti. Bolsen, “Şu konuda da kristal berraklığında net olayım: Bu beni mutlu da etmiyor. Ne yas tutuyorum ne de kutlama yapıyorum. Bana göre bu tepkilerin hiçbiri uygun değil. O tetiği çeken kişi bunu benim için veya sizin için yapmadı. Onları iki farklı taraftaymış gibi bile görmüyorum.” diye konuştu.

"CHARLIE KIRK'Ü DAHA DA GÜÇLENDİRDİLER, BU BİR HEDİYE"

Bolsen, suikastın Charlie Kirk'ü susturmak yerine onu daha da güçlü bir ikon haline getirdiğini ve bu durumun güç yapısına sunulmuş bir hediye olduğunu savundu. Bolsen, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“Charlie Kirk'ü susturmadılar, Charlie Kirk'ü daha da güçlendirdiler. Güç yapısı o çocuğu hiç umursamadı. Onu kullandılar. Ve şu an onlar için dünden daha kullanışlı. Ölüyken, hayattayken olduğundan daha kullanışlı. O katil adalet sağlamadı. Güç yapısına daha da gelişmiş bir silah sundu. Vasat ama tehlikeli ve kutuplaştırıcı bir figür olan Charlie Kirk'ü, şimdi büyük olasılıkla en çok nefret ettiği kesim için ulaşılamaz bir ikon haline getirdi. Ve Charlie Kirk'ün fikirlerine yönelik eleştiriyi, artık ölülere saygısızlık haline getirdi. Bu direniş değil. Bu bir hediye. Bu, muhtemelen saldırdığını düşündüğü o güvenlik devletine bir hediye.”

"KATİL VE ÖLDÜRÜLEN, AYNI HASTA TOPLUMUN ÜRÜNLERİDİR"

Shahid Bolsen, asıl düşmanın Charlie Kirk gibi figürler değil, onları yaratan sistem ve toplum olduğunu belirtti. Bolsen, “Gerçek şu ki dünyadaki Charlie Kirk'ler düşman değil. Düşman, Charlie Kirk gibi çocukları yaratan toplumdur, sistemdir, güç yapısıdır, sözde medeniyettir. Ona çocuk diyorum çünkü benim için o öyle. Ayrıca, çünkü sadece genç bir çocuğun inanabileceği çocuksu, basit, karikatürize bir Amerika portresi sundu. Karmaşıklığı olmayan, suçluluk duygusu olmayan, o korkunç tarihlerinin yükü olmayan bir Amerika sundu. Bu baştan çıkarıcı bir ürün. Ve Amerika her zaman böyle bir ürün için hevesli bir pazar olmuştur. O, arz ve talep nedeniyle var oldu. Katil ve öldürülen, aynı hasta toplumun ürünleridir.” ifadelerini kullandı.

"SİSTEME YAPILAN BİR SALDIRI DEĞİL, SİSTEME VERİLEN BİR HEDİYEYDİ"

Bolsen, olayı kutlayanların büyük bir yanılgı içinde olduğunu ve bu kutlamaların sadece sistemin anlatısını güçlendirdiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onun öldürülmesi sisteme yapılan bir saldırı değildi. Sisteme verilen bir hediyeydi. Bir yangını söndürmediniz, sadece kıvılcımları dağıttınız ve onu daha tehlikeli hale getirdiniz. O tetiği çeken bireyin motivasyonları alakasızdır. Onların eylemleri derinden karşı-devrimci bir amaca hizmet eder. Müslümanlara yardım etmediniz, sözde azınlıklara yardım etmediniz, göçmenlere yardım etmediniz, kadınlara yardım etmediniz, hiç kimseye yardım etmediniz. Tüm yaptığınız, onların Charlie Kirk'ü sizi kışkırtmak için yaratmış olduğu şeyi tam olarak yapmaktı.”

"MERMİYE DEĞİL, BEYNE İHTİYACINIZ VAR"

Konuşmasının sonunda akıl ve sükunet çağrısı yapan Bolsen, kışkırtmalara kapılmamanın önemine dikkat çekti. Bolsen, “Hayır, bir mermiye ihtiyacınız yok, bir beyne ihtiyacınız var. Manipüle edilemeyen bir zihne ihtiyacınız var. Alev almaz bir kalbe, etrafınızdaki her şey alevler içindeyken sakin, soğukkanlı ve toplanmış kalabilen bir kalbe ihtiyacınız var. Bir halka duyulan nefret, sizi adaletsiz davranmaya, adaletsizliği savunmaya veya onaylamaya ya da adaletsizliği kutlamaya sevk etmesin. O gencin bize olan düşmanlığı, onun katilinin müttefikimiz olduğunu düşündürmesin. Hayır. Sözlere mermiyle cevap vermezsiniz. Bilir misiniz, eskiden, Sahabe zamanında, Müslümanlar Kâfirlerle savaştığında, Kâfirler onları gazlamak için davulcularını ve şarkıcı kızlarını getirirlermiş. Hiç kimse onları öldürmezmiş. İşte Charlie Kirk de buydu. Bir savaşı, düşmanınızın şarkıcı kızlarını ve davulcularını hedef alarak kazanamazsınız. Bu strateji değildir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar 1 Yorum Var