Üzerinde "Gelecek Yakında" yazan reaktör kabları yaklaşık üç hafta sonra Mersin'e ulaşacak. Rusya nükleer endüstrisinin 80. yılını kutladığı etkinlikte sevk töreni canlı yayınlanırken, programda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan ile Rosatom Genel Müdürü Aleksei Likhachev de hazır bulundu.

Yapılan sevk ile birlikte nükleer adaların şekillendirilmesi süreci tamamlanacak. Akkuyu NGS 1. Güç Ünitesi’nden enerji üretiminin 2026 yılı içinde başlaması planlanıyor. Bakan Yardımcısı Demircan, törende yaptığı açıklamada 2050 yılına kadar küçük modüler reaktörler (SMR) gibi yenilikçi teknolojileri de içeren en az 20 gigavatlık nükleer kapasiteyi devreye almayı hedeflediklerini söyledi.

İLK ENERJİ 2026'DA

Akkuyu NGS'nin Türkiye'nin barışçıl nükleer gelişiminde bir dönüm noktası olduğunu belirten Demircan, "4. Güç Ünitesi’nin reaktör kabının sahaya teslim edilmesi, iki ülkenin projeyi uygulama konusundaki ortak kararlılığının güçlü bir göstergesidir. 1. Güç Ünitesi’nden ilk enerjiyi 2026 yılı içerisinde üretmeyi hedefliyoruz. 2028 yılı sonuna kadar tüm üniteler tam kapasiteyle faaliyete geçecek. Akkuyu NGS ile elektrik üretimimizin yüzde 10'unu karşılayacak ve yılda 35 milyon ton karbon emisyonunu azaltacağız" diye konuştu.

SANTRALİN KALBİ

Forum kapsamında bir grup gazeteciye konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Anton Dedusenko da santraldeki son duruma ilişkin bilgi verdi.

Dedusenko, sahada, dört güç ünitesinin tamamının tesislerinde çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, "Akkuyu NGS'nin tüm güç ünitelerinin binalarına teknik su sağlamak için kullanılacak deniz ve kıyı hidroteknik tesisleri kompleksinin inşaatı tamamlanmak üzere. NGS'de üretilen elektriği şebekeye iletecek olan ‘Gaz Yalıtımlı Anahtarlama Tertibatı’nı 2025 sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. Bu, NGS'nin kilit bileşenlerinden biri ve reaktörün amacı bakımından insan kalbiyle karşılaştırılabilirse, ‘Gaz Yalıtımlı Anahtarlama Tertibatı’ üretilen elektriği çeşitli tüketicilere, başta Türkiye enerji şebekesine dağıtmaktan sorumlu olan sinir sistemine benzetilebilir" dedi.

YERLİLEŞTİRME HACMİ 11 MİLYAR $

Dudesenko, projenin başlangıcında hesaplanan yerlileştirme hacminin tahmini 4 milyar dolar olduğunu ancak gelinen noktada bunun 11 milyar dolara ulaştığını anlattı.

Çeşitli aşamalarda yaklaşık 2 bin şirketin tedarikçi ve yüklenici olarak projeye katıldığını aktaran Dudesenko, "Türk sanayi işletmeleri, aralarında daha karmaşık olanlar da dahil olmak üzere, yeni ürün türlerinin üretimine başlayarak, sipariş hacmini artırıyor. Böylece, daha rekabetçi hale gelerek hem Türkiye'de hem de yurt dışında diğer atom santrallerinin yapım projelerine katılmayı umuyorlar. Bugün bunun örnekleri zaten mevcut. Türk düzenleyici kurumunun teknik destek kuruluşu olan NÜTED, Macaristan'daki Paks-2 NGS için ekipman imalatının denetim kontrolü hizmetlerini sunmak üzere bir sözleşme imzaladı. Ayrıca, Türk inşaat şirketleri, Mısır'daki El-Dabaa NGS'nin inşasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.

Yorumlar 0 Yorum Var