Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kuruluna katılmak ve akabinde ABD Başkanı Donald Trump'ın davetine icabetle Washington'a yaptığı ziyareti tamamlayarak yurda dönüşünde, aralarında Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk’ün de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İSRAİL YALNIZLAŞIYOR, TÜRKİYE’NİN ÇABALARI MEYVESİNİ VERİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul'da bir kez daha görüldüğünü; İsrail'in zulmüyle, işlediği insanlık suçlarıyla artık yalnızlaşmaya başladığını söyledi. Sözün bittiği yerde fotoğrafların hislere tercüman olduğunu belirterek, bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayaklarının her şeyi dile getirdiğini kaydetti. O yavrunun işler acısı halinin bir yandan zalimleri işaret ettiğini, bir yandan da zulme seyirci kalanlara esaslı bir hakikat tokadı indirdiğini vurguladı. Yıkıntılar arasındaki insanların, ellerinde kovalarla, tencerelerle bir kap yemek alabilmek için bakan çaresiz gözlerin, Gazze'yi anlattığını ifade etti.
O karelerin kendilerine, “duramazsın”, “dinlenemezsin”, “yorulamazsın” dediğini belirten Erdoğan, kendilerinin de anlattıklarını, çare aradıklarını, onlara yardım için çabaladıklarını söyledi. Adaleti ve vicdanı savunanlar olarak bugün dünden daha güçlü olduklarını, Filistin davasının bugün dünden çok daha fazla bilindiğini dile getirdi. Vicdanlı insanların tüm çığlıklarının, İsrail'i bugün dünden çok daha rahatsız ettiğini kaydeden Erdoğan, bir avuç ülkenin dışında İsrail'in yanında duran kalıp kalmadığını sordu.
Artık kimin haklı, kimin haksız, kimin mazlum, kimin zalim olduğunun görüldüğü için bu tablonun ortaya çıktığını belirten Erdoğan, “İki devletli çözüm” dediklerinde duymazdan gelenlerin, artık aynı safta yer aldığını söyledi. Gazze'nin çocukları, Kudüs'ün onuru, Mescid-i Aksa'nın haysiyeti için konuştuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı, bunca katliama, soykırıma, insan hakları ihlallerine imza atanların hem hukuk, hem tarih önünde hesap vereceğini ifade etti. O gün geldiğinde tıpkı bugün olduğu gibi Gazze'nin, Filistin toprağı olacağına ve bu yaraların sarılacağına inandığını söyledi.
