Kanal7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet'in moderatörlüğünde Başkent Kulisi yeni sezonun ilk proğramını gerçekleştirdi.Proğramın ilk konuğu ise Türk siyasetinin ve ekonomisinin kilit ismi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz oldu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz orta vadeli proğramla büyümeyi ve istihdamı devam ettireceğiz dedi ve "Çünkü büyüme, istihdam olmadan sosyal refah da olmaz. Çalışacak insanlar evlerine ekmek götürecekler ki refah olsun. Eee birincisi bu. İkincisi, satın alma gücünü kalıcı bir şekilde arttırma. Yani ücretleri bugün çok yüksek arttırırsınız, yarın çok daha yüksek bir enflasyon olur. Bunun bir anlamı kalmaz Mehmet Bey. Sağ cepten giren sol cepten çıkar. Sol cepten çıkar. Enflasyonu düşürelim ki kalıcı sosyal refah üretmiş olalım. Daha ılımlı bir büyümemiz var geçmişe göre. Doğal olarak yani enflasyonla mücadele ettiğimiz bir dönemde ama bir taraftan da hizmet sektörleri özellikle, inşaat, hizmet sektörleri istihdamda önemli bir role sahip ve giderek eee Türkiye'de baktığınızda eee aslında iş gücü piyasasına giren insanların sayısı da biraz aşağıdan gelen nüfus geçmişe göre eee çok fazla artmıyor artık. Dolayısıyla ben birçok gittiğim ilde şunu görüyorum. İşletmeler çalışacak insan bulamıyoruz diyorlar. İş gücüne katılım oranı düştü. Şimdi şey giren piyasasına giren insan sayısında düşüş var. Katılım oranı daha makul seviyelerde, onun da artması lazım." dedi.

Atıl iş gücünün de ekonomiye katılımının sağlanacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz "Atıl iş gücü dediğimiz bir kavram var. İlk defa bu dönem OVP'de bunu geniş işledik onu da söyleyeyim. Mesela ben iş aramıyorum ama şöyle bir iş olsa da yaparım diyorsa mesela buna potansiyel iş gücü diyoruz. Veya günde diyelim 5 saat çalışıyor. Ha iş olsa 8 saat de çalışırım diyorsa buna da zamana bağlı eksik istihdam dönüyor. İşte buralarda bir yükseliş var. Bunu aşağıya çekmek için yeni politikalar koyduk orta vadeli programımıza. Son 22 yılı söyleyeyim ben. Türkiye ortalama 5.4 büyümüş son 22 yılda. Yani 2002'den 2024'e geldiğimizde. Dünya ne kadar büyümüş bu dönemde? %3,5 ortalama büyümüş. Yani dünyadan 1.8 puan her yıl, her yıl daha fazla büyümüşüz. Bu da işte bizi az önce bahsettiğim yerlere getirmiş. 2002'de Avrupa Birliği'nin ortalama kişi başına gelirine bizimkinin oranı %35 civarındaymış. Bugün %70'i aşmış durumda. Yani henüz tam o seviyelere gelemedik elbette ama çok ciddi bir mesafe almış durumdayız. konuşmak lazım. Biz mükemmeliz, hiçbir zaman diyemeyiz. Mutlaka eksiklerimiz vardır, yanlışlarımız vardır. Elbette eleştiri... Eleştiri güzel bir şey. Eleştiri sizi geliştiren bir şey. Eleştiriye hiçbir sözüm yok benim ama sistematik olarak toplumda karamsarlık yaymaya çalışan birtakım çevrelerin olduğunu da görüyoruz. Yani onu da görmemiz lazım. Buna karşı da iktidarıyla muhalefetiyle çok uyanık olmamız lazım diye inanıyorum ben doğrusu."dedi.

Yorumlar 0 Yorum Var