Haber7 güvenlik analisti Dr. Eray Güçlüer, Suriye’de son dönemde gözlemlenen söylem değişikliğinin arkasında Türkiye’nin kararlı tutumu ve verdiği desteğin bulunduğunu belirtti. Güçlüer, PKK’nın Suriye uzantılarının (YPG/SDG/PYD) “entegrasyon” söyleminde görünse de sahada gerçek bir uyumun sağlanmasının güç olduğuna dikkat çekti.
Güçlüer, bazı liderlerin “Suriye hükümetine entegre olursak Türkiye’nin müdahalesi için meşru gerekçe kalmaz” yönündeki açıklamalarını olumlu bir işaret olarak değerlendirdi. Ancak bu değişimin tek başına söylemden ibaret olabileceğini, arkasındaki siyasi dengelerin ve baskıların iyi okunması gerektiğini vurguladı. Analiste göre bu olumlu söylem değişiminin tetikleyicilerinden biri 15 Ekim’deki üst düzey görüşmeler ve ardından sahada yaşanan gelişmeler oldu.
Türkiye’nin Şara (Suriye) hükümetine istihbarat ve operasyonel destek verdiğini söyleyen Güçlüer, Halep’teki Şeyh Maksut mahallesinde yaşanmaya çalışılan provokasyonların Türkiye destekli müdahale ve yerel güçlerin profesyonel müdahalesiyle bastırıldığını aktardı. “Bu dengeye dönüşmenin birinci sebebi Türkiye’nin Şara Hükümetine verdiği destektir” dedi.
Güçlüer, olası senaryoda böyle bir yapının Suriye ordusunun emrine tam olarak girmeyeceğini, ellerindeki silahlanma ve düzen içinde hareket etme hakları ile bunun Türkiye için “büyük bir tehlike” oluşturabileceğini ifade etti. Bu nedenle entegrasyonun biçiminin ve denetiminin hayati önem taşıdığını kaydetti.
10 Mart mutabakatı bağlamında ise Güçlüer, şimdiye dek sahada bu mutabakata riayet edileceği yönünde güçlü işaretler almadıklarını, PKK’nın YPG/PYD unsurlarının kuvvet dağılımı, silah bırakma ve tam entegrasyona ilişkin taahhütleri uygulamada isteksiz göründüklerini söyledi. Analist, kadın savaşçılar gibi unsurların Suriye ordusundaki karşılıklarının olmaması gibi pratik sorunlara dikkat çekti.