Ateşkesin ardından Gazze kentinin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı'na dönen Aşur ailesi, "yiyecek, içecek ve elektriğin olmadığı bir çöle" döndüklerini ifade ediyor.
Ateşkes anlaşmasının ilk aşamasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesi ve İsrail ordusunun "Sarı Hat"a çekilmesinin ardından Filistinlilerin evlerinin enkazına dönüşü sürüyor.
2 yıl boyunca devam eden soykırımda yıkımın her türlüsünü gören ama bir şekilde buna adapte olmayı başaran Filistinliler, bu seferki yıkımın çok daha büyük ve "insan yaşamına elverişsiz" olduğunu belirtiyor.
İsrail'in, ateşkes öncesinde Gazze kentine kara ve hava saldırılarını yoğunlaştırdığı dönemde güneye göç eden ancak yeniden Şati Mülteci Kampı'na dönen Aşur ailesi de en ufak bir hayat emaresinin olmadığı bir yerde yaşadıkları zorlukları anlattı.
HAYATIN OLMADIĞI BİR YERE DÖNÜŞ MECBURİYETİ
Saldırılar boyunca defalarca göç eden ancak gittikleri yerlerde duruma bir şekilde adapte olduklarını dile getiren Hasan Aşur, "1 ay önce bölgeyi terk etmemiz söylendi. Bölgeyi ve çadırımızı terk etmek zorunda kaldık ve güneye gittik. Ateşkes olunca eski yerimize geri döndük. Yıkımın büyüklüğünü gördük. Ne çadır kalmıştı ne de en temel insani ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir şey. Ama dönmeye mecburduk." dedi.
Saldırıların başlarında evlerinin yıkıldığını, çadırlarını da yıkılan evlerinin enkazına kurduklarını kaydeden Aşur, kardeşleri dahil 12 kişilik ailesiyle göç etmenin çok zor ve üstelik maliyetli olduğunu, giderken 5 bin, dönerken de 2 bin şekel harcamak zorunda kaldıklarını paylaştı.
HER DURUMA BAĞIŞIKLIK KAZANDILAR
Son göçten önce yiyecek ve içecek bakımından bir dereceye kadar kendilerini idare edebildiklerini söyleyen Aşur, şimdi geldikleri durumu ise şöyle anlattı:
"Dün geldik bir de baktık ki hiçbir şey kalmamış. Özellikle çocuklar için durum çok zor. Su olmadığı için sahile inip yıkanmak zorunda kaldık. Hava da artık soğuk ama mecburiyetler bitmiyor. Bir şekilde işlerimizi rayına oturtmak zorundayız. Bu 2 yılda bağışıklık kazanmadığımız bir şey kalmadı. Her şeye alıştık. Bizim yaşadıklarımızdan daha zor ve acısını yaşayan görmedik. Güneyden döndük ve çadırımızı bu bölgeye kurduk. Yiyecek, içecek ve elektrik yok. Çölde yaşıyor gibiyiz."
"PARAYLA DEĞİL, ELLERİMİZLE İNŞA EDECEĞİZ"
Gazzeli bir baba ve oğul yayınladığı video ile yürekleri ısıttı. Sıfırdan hayat kuracaklarını belirten videoda "Parayla değil, ellerimizle inşa edeceğiz" denildi. Baba-oğulun kahkaları ve neşesi kalpleri yumuşattı.