Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri Avrupa Birliği'ne (AB) İsrail'e karşı yaptırımlardan vazgeçmeme, savaş suçları için hesap verebilirliğinin sağlanması konusunda çaba gösterme çağrısı yaptı.
Strazburg'da toplanan AP Genel Kurulunda "Orta Doğu'daki barış ve AB'nin rolü" başlıklı oturum düzenlendi.
Söz alan birçok milletvekili AB'yi İsrail'in Gazze'deki eylemlerini durdurmak için yeterli çabayı göstermemesi konusunda eleştirdi.
Küresel Sumud Filosu'na katılarak İsrail'de alıkoyulan Filistin asıllı Fransız milletvekili Rima Hassan, "Ateşkes yürürlüğe girdiğinden beri İsrail tarafından defalarca ihlal edildi." dedi.
Hassan, "AB Komisyonunun önerdiği yaptırımlardan artık vazgeçilecek gibi görünüyor. AB, İsrail'e Gazze ve Batı Şeria'da devam eden suçları için tam yetki veriyor. Filistin için barış İsrail'den hesap sorulması, Batı'nın suç ortaklığına son verilmesi ve apartheid ile soykırımın sona ermesi anlamına geliyor." diye konuştu.
- "Bu ateşkes, AB'nin kayıtsız kalması için bir bahane olamaz"
İrlandalı milletvekili Lynn Boylan ateşkesin üzerinden 11 gün geçtiğini ifade ederek şunları kaydetti:
"O zamandan beri Gazze'ye 153 ton bomba atıldı. 62, İsrail işgal güçlerinin Batı Şeria'da gerçekleştirdiği silahlı saldırıların sayısı. 67 bin, Filistinlilerin öldürüldüğüne dair oldukça muhafazakar bir tahmin. Enkaz altında kalanların sayısı bilinmiyor. 169 bin Filistinlilerin yaralı sayısı. 4 bin uzuvlarını kaybeden çocukların sayısı. 154, açlıktan ölen çocukların sayısı. 355, İsrail işgal güçlerinin Hind Receb'e sıktığı kurşun sayısı. 1722, öldürülen sağlık ve yardım çalışanlarının sayısı. 34, saldırıya uğrayan hastanelerin sayısı. Yaklaşık 300, öldürülen gazeteci ve medya çalışanlarının sayısı."
"Sıfır ise AB'nin aldığı önlemlerin sayısıdır." diyen Boylan, "Bu ateşkes, AB'nin kayıtsız kalması için bir bahane olamaz. AB'nin bu soykırımdaki suç ortaklığına son verme zamanı geldi. Adalet olmadan barış olmaz." mesajını verdi.
- "Trump'ın 20 maddelik planı 80 yıllık savaş ve çatışmayı çözmüyor"
Danimarkalı milletvekili Villy Sovndal da "(ABD Başkanı Donald) Trump'ın barış anlaşması yürürlüğe girdiğinden beri yaklaşık 100 Filistinli öldürüldü ve vadedilen yardımın sadece yarısının ülkeye girmesine izin verildi. İnsani koşullar korkunç. Batı Şeria'da yerleşimci şiddeti acımasız. Filistinli çiftçilerin zeytin hasadı yok ediliyor ve insanlar kendi ülkelerinden sürgün ediliyor. Trump'ın 20 maddelik planı 80 yıllık savaş ve çatışmayı çözmüyor." diye konuştu.
Savaş suçlularından hesap sorulması gerektiğinin altını çizen Sovndal, "Gazze'nin yeniden inşa edilmesi gerekiyor ve uzun vadeli bir siyasi çözüme ihtiyacımız var." dedi.
- "Kimse İsrail'in bedel ödemesini istemiyor"
Belçikalı milletvekili Marc Botenga da "İki yıl süren soykırım. Hiçbir önlem alınmadı. Herkes Rusya'nın bedel ödemesini istiyor. Ancak İsrail Gazze'yi yok ettiğinde, kimse İsrail'in bedel ödemesini istemiyor. İsrailliler bir sebepten dolayı bundan muaf ama gerçek şu ki, AB ve Avrupa ülkeleri iki yıldır bir soykırımı finanse ediyor ve silahlandırıyor." değerlendirmesini yaptı.
- "Dünyanın gözleri Filistin'den ayrılmamalı"
Slovenyalı milletvekili Matjaz Nemec de "Dünyanın gözleri Filistin'den ayrılmamalı. Gazze'deki ateşkes vaadi, canlar, umutlar ve hukukun kendisi pahasına en az 80 kez çiğnendi." dedi.
Nemec, "Soykırım ve savaş suçlarından sorumlu olanlar uluslararası hukuka uygun olarak adalete teslim edilmeli, hesap verebilirlik müzakere edilemez. Hesap verme zorunluluğu getirilmeli. Kalıcı ve adil barış ancak adalet temelleri üzerine inşa edilebilir." tespitinde bulundu.
- AB'nin İsrail'e karşı yaptırımları
AB Komisyonu, İsrail'in Gazze'deki eylemleri karşısında neredeyse 2 yıllık sessizliğini bozarak 10 Eylül'de üye ülkelere yaptırım önerilerini açıklamıştı.
Öneriler, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması dahilinde İsrail'le malların serbest dolaşımı hükümlerinin askıya alınarak gümrük vergileri getirilmesi, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ile onların şiddet içeren eylemlerinden sorumlu tutulan iki bakan Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich hakkında kısıtlamalardan oluşuyor.
Teklifin kabul edilmesi için AB üyelerinin nitelikli çoğunluğu gerekiyor.