Mehmet Görmez yaşadığı mucize gibi olayı ilk kez anlattı: Ben iki şeyin Müslümanıyım

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 2015 yılında İstanbul'da Pasifik Asya'daki Müslüman topluluklar toplantısında yaşadığı göz yaşartan olayı anlattı.

Toplantıya katılım sağlayan ülkelerden biri olan New Christmas Adası temsilcisiyle arasında geçen diyalogu anlatan Görmez, Ada'nın temsilcisi genç delikanlıya "Sen ne zaman Müslüman oldun?" sorusunun ardından yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:

'11 EYLÜL OLAYLARINDAN SONRA İSLAM'A VE MÜSLÜMANLARA KARŞI DEHŞET BİR ÖFKE İÇERİSİNE GİRDİM'

2015 yılında biz İstanbul'da Pasifik Asya'daki Müslüman toplulukların öncüleri ve liderleriyle bir toplantı yaptık. Toplantı devam ederken biz bir taraftan da her ülkenin temsilcileriyle bir görüşme yapıyoruz. İçeriye çok hoş, güzel bir heyet girdi. Hangi ülke dedim? New Christmas Island dediler. New Christmas Adası diye bir ülke varmış. Ben de ilk defa öğreniyorum. Böyle 5-6 Müslüman kardeşimiz. Başlarında da 1.90 boyunda genç, mavi gözlü, farklı bir arkadaş var. Ben gayri ihtiyariye ona sen ne zaman Müslüman oldun dedim. Ben 11 Eylül Müslümanıyım dedi. 11 Eylül Müslümanı nasıl dedim? Dedi ki ben Hristiyan bir ailede doğmuştum. Dinime çok bağlı bir Katolik idim. 11 Eylül olaylarından sonra adeta bilincimi kaybettim. İslam'a ve Müslümanlara karşı dehşet bir öfke içerisine girdim ve kendi kendime karar verdim.

'İNTİKAM ALACAĞIM DEDİM BU ÜLKEDE YAŞAYAN KAÇ MÜSLÜMAN VARSA ÖLDÜRECEĞİM DİYE'

İntikam alacağım dedim. Bu ülkede yaşayan kaç Müslüman varsa öldüreceğim diye. Karar verdim. Gittim, silah aldım. Teker teker öldürmeyi düşünüyordum. Sonra öğrendim ki bunların haftada bir gün bir toplantıları varmış. Kadınlar, erkekler, çocuklar hepsi bir araya geliyormuş. Ben giderim. Secdeyi de öğrenmiş. Secdedeyken hepsini tararım, öldürürüm ve böylece intikamımı alırım diye bir düşünce içerisine girdim. İki tane de yardımcı buldum, planlarını yaptım, neler yapacağıma karar verdim. Artık eylemimi gerçekleştireceğim gün gelmişti.

'EYLEM GÜNÜ OFİSİMDE İSLAM NEDİR DİYE ARAŞTIRDIM'

Ofisimde oturuyorum, önümde bilgisayar var. Gayri ihtiyari elim klavyeye gitti. Batiz İslam. İslam nedir diye sordum. Karşıma çıkan cevaplar içerisinde bir cevap şöyleydi. Kitabı Kur'an olan din. Bunlara bu eylemi yaptıran kitabı görmek istedim. Kur'an nedir diye sordum ve İngilizce tercümesinden bir nüshasını karşımda buldum. Kitapların ilk cümlesi çok önemlidir dedi. İlk cümle Bismillahirrahmanirrahim. Hem Rahman hem Rahim bir Allah. Ve bunlar nasıl bunu yaptılar dedim. Sonra Fatiha'yı okudum. Normalde bir kitabın birinci sayfasını bitirdiğinizde ikinci sayfayı merak edersiniz. Ben tekrar okumayı düşündüm. Tekrar başa döndüm. Bir daha okudum, bir daha okudum, bir daha okudum.

'SONRA ÖĞRENDİM KUR'AN'IN BİR ADI SEBUL MESANİ'YMİŞ'

Sonra öğrendim Kur'an'ın bir adı Sebul Mesani'ymiş çünkü ben yedi defa okudum. Okumaya devam ettim ve güneş doğana kadar, sabaha kadar ben kitaba dalmışım. Bilhassa Bakara suresindeki iki tasvir beni öyle bir çarptı ki perişan oldum. Birinci tasvir, Onların misali, karanlıkta ateş yakan adamın misali gibidir. Onlar dediği aslında inanç sorunlarını yaşayan insanların misali. Ateşin ışığı etrafını ne zaman aydınlatsa, tam da aydınlatmaya başladığında, bu sefer Allah onların nurunu alır, karanlıkta kalırlar, görmezler. İkinci tasvir, gökten sağanak yağışların olduğu zamanda ve içinde karanlıklar var, şimşekler var, gök gürültüsü var, ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. İyi bir psikolog bu her bir ayetin tefsirinden bir kitap çıkarır. İkisi de aslında inanç bunalımları yaşayan insanın ruh halini o kadar güzel tasvir ediyor ki yani.

'KUR'AN OKUYUNCA EYLEMİMİ ERTELEDİM, ALLAH BANA HİDAYET NASİP ETTİ'

Dedi ki sonra ben bu ayetlere vakıf oldum, sonra Kur'an'a daldım, erteledim, bir hafta daha erteledim. Erteledim ama Kur'an okuyorum ve sonra Allah bana hidayet nasip etti. Camiye gittim. İlk öldüreceğim adam olan şu var ya İsmail'di galiba adı. Bu İsmail'e gittim itirafta bulundum. O da beni bir cuma günü bütün cemaatin önünde itirafta bulunmamı ve onlara bunu anlatmamı istedi. Ben de onlara bunu anlattım. Hepsi gözyaşı içerisinde beni dinlediler. Sonra ben bunların kardeşi oldum.

'BEN İKİ OLAYIN MÜSLÜMANIYIM: BİRİSİ 1 EYLÜL, BİRİSİ DE BESMELE MÜSLÜMANIYIM'

Sonra da bunlar beni liderleri yaptılar ve şimdi ben onlarla beraber size geldim. Dolayısıyla ben iki olayın Müslümanıyım. Birisi 11 Eylül Müslümanıyım, birisi de Besmele Müslümanıyım.