TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş aralarında Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet ve ÜLKE TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk'ün de aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle İstanbul’da bir araya geldi.
Soru:
Kafam bazı konularda çok net ama bazen de karışıyor. Netlik şurada. Bunun çözülmesi konusunda bir irade var ve herkes destek veriyor burada çok netiz. Ama kafamın karıştığı şeylerden iki şeyi hatırlatıp bir soru soracağım. Şöyle bir cümle kurdunuz ki işin rengi noktasıydı. Bu mesele Kürtlerle, Türkler arasında bir barış süreci değil cümlesini kurdunuz. Bu bir terör örgütünün tasfiye süreci dediniz. Şimdi bu benim için çok kritik. İşte burada kafam aydınlanıyor. Ama kafamın karıştığı yer, 27 Şubat’ta PKK’yla başlayan Abdullah Öcalan’ın yaptığı açıklamadan sonra en son DEM heyetinin, İmralı heyetinin İmralı’dan getirdiği mesajdaki çelişki.
Orada iki tane ifade var. Bunlardan bir tanesi, Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık iki sütun olarak bugüne geldiğini diyor, böyle bir tespitte bulunuyor. Sonrasında da arkasında da şöyle bir cümle söylüyor. Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla cumhuriyetin yasallığına dahil edilmesi ve bunun için güçlü bir geçiş süreci temel alınmalıdır diye bir ifade kullanıyor. Biz 27 Şubat’ta kültüralizm dahil, federasyon dahil, coğrafya, ayrışma dahil hiçbir şey değil bu mesele diye bir açıklama gördük. Ne oldu da bugün böyle bir açıklamaya evrildi, Abdullah Öcalan’ın dili dönüştü? Siz bugün ısrarla Kürtlerle, Türkler arasında barış süreci değil bu mesele, bu terör örgütünün tasfiye süreci ifadesini kullandınız. Burada ben çelişi görüyorum ve burada tedirginleşiyorum. Bu tedirginliğim aslında biraz önce arkadaşlarımla söylediler, SDG’nin pozisyonu ve belki de bu bölgeye yeni bir Lawrence gibi gönderilen Amerikan Büyükelçisinin son dönemdeki açıklamalarının etkisi olmuş olabilir mi diye sormak istiyorum.