Kurtulmuş, Aksaray Bilim Merkezi'nde düzenlenen "Aksaray Sivil Toplum Buluşması" programında, kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Aksaray'da yoğun bir program gerçekleştirdiklerini belirterek, bu programda da kentin nabzını tutan, zihnini oluşturan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir arada bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Dünyanın ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin karmaşık bir dönemden geçtiğini ve mevcut dünya şartlarının her an değiştiğini dile getiren Kurtulmuş, "Böylesine bir dünyada, Türkiye'nin de bildiği ezberleriyle yoluna devam etmesi mümkün değil. Bu coğrafyada, Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz bu dönemde gerçekten güçlü bir ülke olarak ayakta durmamız lazım." ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN BU COĞRAFYADA GÜÇLÜ, BÜYÜK BİR ÜLKE OLMAK MECBURİYETİ VAR"

Güçlü bir ülke için toplumsal birlikteliğin en yüksek seviyede olmasını da önemsediklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Aramıza başkalarının sokmaya çalıştığı ve bundan sonra da kullanmak için niyet edecekleri farklılıklarımızı da bizim için bir zenginlik alanı haline çevirmemiz lazım. Etnik farklılıklarımızın, mezhep meşrep farklılıklarımızın, siyasi görüş farklılıklarımızın, hayat tarzları farklılıklarımızın ayrıştırma vesilesi olmasına müsaade etmememiz gerekir. Bunun için de milli mefkure etrafında bütünleşerek aynı vatanın evlatları, aynı bayrağın altında bir arada olan insanlar, aynı yurdun, aynı vatanın sahipleri olduğumuzu bilerek bir araya geleceğiz ve her birimiz hangi işi yapıyorsak o işi en iyi şekilde yapacağız. Türkiye'nin bu coğrafyada güçlü, büyük bir ülke olmak mecburiyeti var. Başka türlü ayakta durulmaz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin demokrasi standartlarını daha yukarıya çıkartması ve daha güçlü bir demokratik toplum oluşturması mecburiyetinin bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'de herkesin farklılıklara saygı duyarak yoluna devam etmesi gerektiğini vurguladı.

"TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMEK MECBURİYETİMİZ VAR"

Türkiye'nin 50 yılının terörle mücadeleyle geçtiğini anımsatan Kurtulmuş, terör dolayısıyla binlerce şehidin verildiğini, on binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirtti. Kurtulmuş, terörün ülkeye maliyetini de anımsattı.

Terör örgütlerinin bu coğrafyanın başına bela edildiğinin altını çizen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu coğrafyada Türkleri, Kürtleri, Arapları, Acemleri, Sünnileri, Şiileri birbirine kim düşürdü? Şöyle son 30 yılı gözünüzün önünden geçirin. Özellikle Irak'ın işgaliyle birlikte başlayan süreçte önce Irak paramparça hale geldi, ardından Suriye 13 yıl bir iç savaşın içerisine sokuldu, değil şehirler, mahalleler bölündü. Lübnan, zaten yönetilemez bir hale geldi. Libya aynı şekilde, Afrika ülkeleri aynı şekilde, Yemen bölündü, Sudan bölündü, bütün bölge hallaç pamuğu gibi atıldı. Niçin? Emperyalistler rahat etsinler diye. Yeminle söyleyebilirim ki bu emperyalistler Türk'ü çok seviyorlar da Kürt'ten nefret ediyorlar değiller. Kürt'ü çok seviyorlar da Arap’ı sevmiyor değiller. Sünni'yi severler de Şii'yi sevmez değiller. Vallahi de billahi de bu bölgenin halklarının hepsinden nefret ederler. Zaten Siyonist emperyalizmin ideolojisinde 'goyim' diye bir şey var. Yani kendisinden olmayanı insan bile görmüyor. Sizi, beni, kimseyi, dinimize, diyanetimize bakmıyor. Lübnanlı Maruni ile Lübnanlı Şii'yi birbirinden ayırmıyor. Efendim Sosyalist Kürt'le dindar Kürt'ü birbirinden ayırmıyor. Hepsini goyim olarak görüyor. Türk'ü de aynı şekilde. İnsansı bir varlık olarak görüyor. Şimdi akıl akıldan üstün olmayı gerektirir. Yani emperyalizmin bir aklı varsa, bizim de onlardan daha üstün bir aklımız vardır. Olmak mecburiyetindedir. Biz onların planlarına asla teslim olamayız. Onun için kendi içimizde Türkiye'de bir daha hiçbir terör örgütünün faaliyet gösteremeyecek şekilde terörü sona erdirmek ve terörsüz bir Türkiye'yi inşa etmek mecburiyetimiz var."

 

Yorumlar 0 Yorum Var