Gazeteci Yılmaz Özdil, Ayasofya'nın aslına yani camiye çevrilmesini eleştirerek, kararın Cumhuriyet hukuku yerine Osmanlı vakıf hukukuna dayandırıldığını ve bunun Cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu savundu.
ZİNCİRLER KIRILDI, AYASOFYA 86 YIL SONRA YENİDEN CAMİ
İstanbul’un fethinden sonra 481 yıl boyunca cami olarak hizmet veren, 1934’te müze statüsü kazanan Ayasofya-i Kebir Camii, 86 yıl sonra yeniden 2020 yılında ibadete açıldı ancak gerçeği kabullenemeyen cenahın hazımsız çıkışları devam ediyor.
ÖZDİL: HUKUK ZORLA EĞİLDİ, BÜKÜLDÜ
Özdil, Atatürk döneminde müze haline getirilen Ayasofya'nın 2020 yılında AK Parti tarafından camiye çevrildiğini belirterek, "Ayasofya bizzat asrın liderimiz tarafından cami haline dönüştürüldü. Diyanete devredildi." dedi.
Kararın alınma sürecinde hukuka bir kılıf uydurulduğunu iddia eden Yılmaz Özdil, Ayasofya'nın tapu kaydında cami olarak görünmesinin gerekçe gösterildiğini söyledi. Özdil, konuya ilişkin hukuki süreci şu sözlerle anlattı:
"Bu tapu, yani cami görünen tapu, 1936 yılında kayıt altına alınmıştı. Çünkü Fatih Sultan Mehmet Han vakfı adına kayıtlıydı. Bu vakıf Cumhuriyet öncesine aitti. Osmanlı dönemine ait bir vakıftı. Yani Osmanlı devletinin özel hukuk hükümlerine göre vakfedilmişti. Dolayısıyla Osmanlı vakıf hukuku çerçevesinde ele almak gerekirdi. Cumhuriyet hukuku açısından bağlayıcı değildi. Ama ne yapıldı? Hukuk zorla eğildi, büküldü. Cumhuriyetin müze kararı iptal edildi, Osmanlı'nın vakıf kararı uygulandı ve camiye çevrildi."
Bu kararla birlikte Cumhuriyet tarihinde ilk kez Cumhuriyet hukuku yerine Osmanlı hukukunun geçerli kabul edildiğini savunan Özdil, "Osmanlı hukuku Danıştay tarafından içtihat haline getirildi. İşin bu tarafıyla hiç ilgilenmedi kimse, herkes alkışladı cami oldu diye." ifadelerini kullandı.