Kanada’daki Dalhousie Üniversitesi’nden bilim insanları, insan yaşlanmasını “hasar ve onarım dengesi” üzerinden inceleyen yeni bir matematiksel model geliştirdi. Hakem değerlendirmesi sürecinde olan çalışma, arXiv’de ön baskı (preprint) olarak yayımlandı.
73–76 YAŞ ARASINDA BİR ‘DÖNÜM NOKTASI’
Araştırmacılar, sağlık verileri uzun yıllar boyunca takip edilen 12 bin 920 kişinin kayıtlarını analiz etti. Katılımcıların sağlık durumları, kronik hastalıklardan günlük aktiviteleri yerine getirme güçlüğüne kadar 30’dan fazla ölçütün değerlendirildiği “Kırılganlık İndeksi” ile takip edildi.
Model, yaşla birlikte hem sağlık sorunlarının hem de iyileşme süresinin arttığını gösterdi. Bulgulara göre yaklaşık 73–76 yaş aralığında, vücudun toparlanma kapasitesi sağlık sorunlarının hızına ayak uyduramaz hâle geliyor. Bilim insanları bu durumu, yaşlanma sürecinde bir “kırılganlık eşiği” olarak tanımlıyor.
‘KESİN SONUÇ DEĞİL, YOL GÖSTERİCİ BİR BULGUDUR’
Araştırma ekibi, bu eşiğin yaşlanmanın doğal bir parçası olduğunu, ancak her bireyin farklı bir biyolojik yolculuğa sahip olabileceğini vurguluyor. Matematiksel model, yaşlanmayı “kesin” bir noktaya bağlamıyor; yalnızca gözlemlenen eğilimi ortaya koyuyor.
Dalhousie Üniversitesi’nden Glen Pridham, “75 yaş civarında dayanıklılık ve toparlanma kapasitesinin belirgin biçimde düştüğü bir dönem görüyoruz. Bu bulgu, sağlık sisteminin planlamalarında yol gösterici olabilir” dedi.
TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN YENİ İPUÇLARI
Uzmanlar, bu tip modellerin yaşlılık dönemindeki sağlık risklerini daha erken dönemde öngörmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor. Araştırmaya göre, bu eşiğe gelmeden önce bireylerin genel sağlık durumunu güçlendirmeye yönelik adımların daha etkili olabileceği değerlendiriliyor.
Ayrıca çevresel ve yaşam tarzı kaynaklı streslerin azaltılmasının, kırılganlık sürecinin etkilerini hafifletebileceği ifade ediliyor.
YAŞLANMANIN BİLİMSEL HARİTASI GENİŞLİYOR
Son yıllarda yapılan farklı araştırmalar, insan yaşlanmasının sabit bir hızla ilerlemediğini; belirli dönemlerde hızlanmalar olabildiğini ortaya koyuyor. Bu yeni çalışma, matematiksel modellerin biyolojiye uygulanmasının yaşlanma sürecini anlamada önemli bir araç olabileceğini gösteriyor.
Bilim insanları, modelin daha geniş örneklemler ve farklı toplumlarda test edilmesi hâlinde yaşlanma stratejilerinin daha etkili planlanabileceğini belirtiyor.