-2019’da yerel seçimleri geçirdik. Bu dönem seçmenin verdiği mesajın yeterince anlaşıldığını düşünüyor musunuz? Partilerin geleceğe hazırlanmak adına ödevlerini yapmaya başladıklarını söyleyebilir miyiz?

Mustafa Şen: İzafi olarak böyle diyebilirim. Mesela AK Parti iktidarın büyük bileşeni olarak iletişim atağı içerisinde olmalıydı. AK Parti söyleminde ben ciddi bir değişim görmüyorum. İzafi olarak şu oldu filan diye bilirsiniz ama Türkiye’deki siyasi etkileşimi eskiden AK Parti baskılardı, yani onun koyduğu koordinatlarla siyasal iletişim topu dönerdi. AK Parti’nin geleneğinde iletişimi yönetme kültürü varken şimdi bunu göremiyoruz. Bir örnek vereyim size: 
Kanal İstanbul. 7-8 yıldır yüzlerce uzman bilim insanı ve kamu bürokratı çalışıyor. Milletin haberi yok. 


AK PARTİ İŞ YAPIYOR AMA ANLATAMIYOR
-Zaman zaman AK Parti’nin yaptıklarını anlatmakta bir problemi mi oluyor?

Şen: Tam olarak bunu söylüyorum. Yapıyor, anlatmıyor. Halbuki iletişim ve iş ilişkisi 7 basamaklı bir ilişkidir. 4’üncü basamak iştir, ilk 3 basamak iletişimdir. İşten sonra, son 3 basamak da iletişimdir. AK Parti ise 6 basamak iş yaparken, 1 basamak bile iletişim yapmıyor. Bu yanlış. Mesela 97 tane sondaj yapılmış Kanal İstanbul hattında. Haberimiz yok. Bilim insanlarını toplamış, 13 sayfalık bilimsel metin oluşturmuş. 1500 küsur sayfalık ÇED raporu oluşturmuş. Onun içerisinde bir tür sosyolojik çevre analizi dahi var. Haberimiz yok. Onlarca testler ve analizler yapılmış, haberimiz yok. Öbür taraftan İstanbul Belediye Başkanı çıkıyor diyor ki –mealen söylüyorum- bilim ve akıl olmayan yer yokum. Sende var mı? Yok. Nereden biliyorum. E, varsa gösterirsin. Dersin ki, “Şu kadar bilim insanını bir araya getirdik, bu bilim insanları çalıştı, şu raporu çıkardı.” Burada bilimsel akıl var dersin, ama bu yok.


ELLERİNDE BİLİMSEL RAPOR YOK
-Bir akademisyenin raporunu açıkladılar ama...
Şen: AK Parti’nin hazırlatmış olduğu raporda 33 tane bilim ve alt dallar var. Her bilim dalına bir kişiyi koysanız zaten 30 küsur etmesi lazım, o da en az. Zaten bir bilim dalı bir kişi ile temsil edilmemelidir. Ortak akıl oluşması için en az birkaç kişi gerekir, 3-5 bilim insanı bir araya gelmelidir. Bu da en az 100 bilim insanı demektir. 

Bunların hepsi hikâye. Diğer taraftan, onların bilim insanı kaç tane sondaj yapmış? Getirirsiniz 15-20 kişiyi, kendi görüşlerini söylerler fakat ben görüş istemiyorum. Laboratuvar testi, yerinde sondaj, yerinde çalışma ve analiz istiyorum. Yerinde, yani orada. Karadeniz’den Marmara’ya gelen 45 km’lik hat üzerinde analiz ve çalışma istiyorum. Var mı, yok. Ne var? Bilim insanları bir araya gelmişler konuşmuşlar. Ama ben görüş istemiyorum. Ben analiz istiyorum. Ben bu yerinde çalışmaların sonuçlarını istiyorum, eğer bilim insanıysan. Bir araya gelip kahve içip benim görüşlerim senin görüşlerin olmaz. Görüş herkeste var zaten. 


BİLİM GÖRÜŞ BELİRTMEK DEĞİLDİR
Şen: Çobana sorun, en az profesör kadar isabetli görüş söyler. Profesörü farklılaştıracak olan şu: Diyelim ki bir yere havalimanı yapmayı planlıyorsunuz. Orada sis var. Senenin de şu kadar günü bir çoban orada koyun otlatıyor. O çobana sorsanız zaten size ne kadar sis olduğunu bilgisini verir. Profesörün farkı ne olacak? Aynı şeyi söyleyecek, fakat onu farklılaştıran onu ölçmektir. Ölçecek ve öyle değerlendireceksin. Analiz edeceksin, testler, deneyler yapacaksın. Ondan sonra bana analitik ve ampirik deliller sunacaksın. Bunlar durumu bilimsel yapar, bilim adamının konuşması bilimsellik değildir, bilim adamının yaptığı deneydir bilimsel olan.
Muhalefet tarafında böyle bir şey göremiyoruz çünkü yok. Ama “yok”u “var” diye satıyor. Asıl söylemek istediğim bu kısım. Bilimsel rapor yok ellerinde. Bilimsel rapor bilimsel yerinde gözlem ve deneylerle olur. Yoku var diye satıyor ama AK Parti’nin elinde 200 bilim insanının yapmış olduğu çalışma var. Rakam rakam yapılan test ve deneylerin hepsi var ama kimse anlatmıyor. AK Parti “var”ı var diye ortaya koymakta sıkıntılar yaşıyor ve hatalar yapıyor. Muhalefet de yoku var diye satıyor. Bilimin B’si yok bana bilimden bahsediyor. Akılın A’sı yok bana akıldan bahsediyor. Onu birilerine yutturabilirsin ama bana yutturamazsın.

Yorumlar 0 Yorum Var