-Ne kadar bir gelir getirebilir?
Prof. Dr. Recep Bozdoğan: İnsanlarda şöyle bir yanılgı var, “gemiler boğazdan bedava geçiyorlar.” Gemiler boğazdan geçerken 2 adet rüsum ödüyorlar. Bu iki rüsumun devlete kazancı yıllık 100 milyon dolar. Boğazdan geçen her gemi ister kılavuz kaptan alsın ister almasın, (geçen her gemiden kastettiğimiz belirli bir tonajın üzerinde transit geçen gemiler) 100 milyon dolar para bırakıyorlar. Bunların iki ödediği rüsum var, ilgili mevzuatta yazıyor. Ancak 100 milyon dolar Mısır’ın Süveyş’ten kazandığı milyarlarca doların yanında mütevazi kalıyor. Ama Boğaz doğal yol. Doğal yoldan geçerken para ödenmesi de mantıklı değil. Gemiler ne için bu parayı ödüyor? Burası son derece tehlikeli bir yol olduğu için burada seyir trafiğinin düzenlenmesi ciddi bir yatırım gerektiriyor.
1930’lu yıllarda bu fark edilince bu iki rüsum anlaşmanın eklerine konulmuş. Bunun üzerinden Türkiye 100 milyon dolar para kazanıyor. Boğazdan geçen gemilerin %35-40’ı Kanal İstanbul’dan geçerse Türkiye’nin kazandığı 100 milyon dolarlık parayı 20 ile çarpalım yıllık 2 milyar dolar para demek. Yıllık 2 milyar dolar paranın %40’ını alalım 800 milyon dolar civarında bir para kasaya girebilir. Ama Kanal İstanbul’dan geçiş için teşvikler uygulanırsa bu miktar daha da artar.
110 MİLYAR DOLAR KAZANDIRIR
Bozdoğan: Bir de Montrö’nün gözden kaçan bir tarafı var; Montrö, uğraksız geçişleri düzenliyor, uğraklı geçişleri düzenlemiyor. Boğazdan geçen gemilerin %38,8’i uğraklı geçiyor. Bu Marmara’daki herhangi bir limana uğruyor, yükünü boşaltıyor veya yük alıyor öyle geçiyor. Yani limanlara uğruyor. Bu tür gemiler hususunda Türkiye’nin eli çok kuvvetli. Türkiye bu gemileri boyutlarına göre 100 bin dolardan 500 bin dolara kadar bir yelpazede geçiş ücreti talep edebilir. Bu gemileri de Kanal İstanbul’a yönlendirebilir. Boğazdan değil, Kanal İstanbul’dan geçişi zorunlu kılabilir. Çünkü Montrö sadece transit geçişleri düzenliyor. Uğraklı geçişleri serbest bırakmıyor. Dolayısıyla da niçin Marmara’da konteyner limanları inşa ediliyor. Bunun için. Marmara’da hali hazırda çok büyük konteyner limanlar var. Ama bunlar Türkiye ölçeğinde büyük limanlar, uluslararası ölçekte esamesi okunmuyor. İlk 40’a 50’ye zar zor girebiliyor. Kanal İstanbul’dan sonra bu limanların büyümesi gerekir. Marmara Denizi’ne şu an ki mevcut ambarlı limandan 5 kat daha büyük bir liman yapılması gerekir. Çandarlı’ya büyük bir liman yapılıyor. Çandarlı büyüklüğünde bir limanın Marmara’da bir yere yapılması gerekir. Dışarıdan gelen gemilerin bu limana yüklerini boşaltmasını teşvik edilmesi gerekir. Bizim limanlarımız minimal.
-2 milyar dolardan bahsettiniz ama bu sadece gemi geçişlerini kapsıyor. Bir cazibe merkezi olduğundan bahsettiniz. Bu kapsamda bakıldığında Kanal İstanbul’un Türkiye’ye getirisi hangi rakamlara kadar çıkabilir?
Bozdoğan: Ben o konuda biraz iddialıyım. Kanal İstanbul’a yerel perspektiften bakarsanız 5 milyar dolar para kazanır, masrafınızı çıkaramazsınız. Ulusal veya uluslararası perspektiften bakarsanız 25 milyar dolar para kazanırsınız, masrafınızı çıkarır ve 10 milyar dolar milli ekonomiye katkıda bulunursunuz. Küresel perspektiften bakarsanız 125 milyar dolar milli ekonomiye para girer, 15 milyar doları masrafa gider 110 milyar doları milli hazineye kalır. Bu olağanüstü büyüklükte bir paradır. Bu Türkiye’nin hayal edemeyeceği büyüklükte projelerin hayata geçmesi ve Türkiye ekonomisine bunun sağlayacağı etkiyle nominal bazda trilyon doları geçmesini sağlayacak bir tetikleyici etki yapabilir.