Artvin'in en önemli turizm merkezlerinden Borçka Karagöl Tabiat Parkı, karla kaplı ormanları ve yüzeyi buz tutmuş gölüyle ziyaretçilerini bekliyor. Borçka ilçe merkezine 27 kilometre mesafede, Karçal Dağları'nın kuzeybatısında yer alan ve Türkiye'nin "saklı cennetleri" arasında gösterilen Borçka Karagöl Tabiat Parkı, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
Deniz seviyesinden 1550 metre yükseklikte, yaz ve ilkbaharda yeşilin, sonbaharda sarı, turuncu ve kırmızının onlarca tonuna bürünen ağaçların göle yansımasıyla dikkati çeken Karagöl, kışın ise misafirlerine sükunet vadediyor.
Bölgede bir süredir etkili olan kar yağışıyla beyaza bürünen tabiat parkına adını veren Karagöl'ün yüzeyi de geceleri hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesiyle buz tuttu.
Şehrin stres ve gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa bir gün geçirmek ve gördükleri güzellikleri ölümsüzleştirmek isteyen doğa ve fotoğraf tutkunları, tabiat parkının yolunu tutuyor.
Yer yer yarım metreyi aşan kar kalınlığıyla karşılaşan ziyaretçiler, Kovid-19 salgını nedeniyle geçmiş yıllara oranla daha sessiz olan Karagöl'de bol bol fotoğraf çekip huzurlu saatler geçiriyor. Artvin merkezden gelen Mertcan Küçükkoçak, AA muhabirine, bölgedeki yoğun kar nedeniyle araçla belli bir noktaya kadar geldikten sonra yürüyerek Karagöl'e ulaştıklarını söyledi.
Yürümenin ayrı bir güzelliği olduğunu ifade eden Küçükkoçak, "Bizi çok güzel bir kış manzarası karşıladı. Bol bol fotoğraf çektirdik. Buraya gelmek isteyen arkadaşlar varsa tavsiyemiz araçları kış şartlarına uygun olsun. Çok ağır bir kış geçmiş burada." dedi.
Küçükkoçak, tabiat parkına kışın ilk kez geldiğini belirterek, "Hep sonbaharda geliyorduk. Borçka Karagöl 4 mevsim de ziyaret edilen bir bölge. Dünyanın dört bir yanından insanlar buraya geliyor. Biz hep yaz ve sonbahardaki güzelliğiyle biliyorduk ama kışın ilk defa gelmemize rağmen ayrı bir güzelliği var." diye konuştu.
"DOĞANIN KALBİNDE, SESSİZ SAKİN BİR ORTAMDA KAFA DİNLEDİK"
Karagöl'ü, Kovid-19 salgını ve kış şartlarının da etkisiyle ilk kez bu kadar sakin gördüğünü dile getiren Küçükkoçak, "Bu durum bizim için çok iyi oldu. 2-3 saat doğanın kalbinde, sessiz sakin bir ortamda kafa dinledik." ifadesini kullandı.
Maşite Okur da günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için eşi ve kardeşiyle Borçka Karagöl'e günübirlik gelerek zaman geçirdiğini kaydetti. Bölgede beklediklerinden çok fazla karla karşılaştıklarını belirten Okur, ulaşımda biraz zorlansalar da karşılaştıkları kış manzarasının her şeye değdiğine işaret etti.
Okur, Karagöl'de huzur bulduklarını vurgulayarak, şunları söyledi "Hep sonbahar ve yazın geliyorduk. Bu sefer kışı deneyelim dedik. Gördüğümüz manzara bizi çok mutlu etti. Buz tutmuş göl yüzeyi, karlarla kaplı ağaçlar, bembeyaz örtüyle kaplı doğa, bize adeta masal diyarındaymış gibi hissettirdi. Karagöl sadece yazın ya da sonbaharda gelinecek bir yer değilmiş, insanlar ömürlerinde bir defa da olsa kışın gelip burayı görmeli. Doğa gelinliğini giymiş gibi. Herkese tavsiye ediyorum."