İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "Devlet ve millet olarak hep birlikte, kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. En büyük hedefimiz, kadına yönelik şiddetin son bulmasıdır." dedi.

Vali Yerlikaya, İstanbul Valiliğinin koordinasyonu ve İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin katkılarıyla düzenlenen kadın buluştayının, ilk gün etkinliği olan "İstanbul Çalışma Hayatında Kadın" konulu bölümüne katıldı.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Doktora Salonu'nda düzenlenen programda konuşan Yerlikaya, Samsun'un Canik ilçesinde E.M. isimli kadının, 5 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde eski eşi tarafından darp edilmesinin kendilerini derinden üzdüğünü dile getirdi.  

 Bu insanlık dışı saldırıyı kınayan Yerlikaya, adaletin tecelli edeceğine ve saldırgana hak ettiği cezanın verileceğine inandığını belirtti.

Yaşama hakkının her insanın en temel hakkı olduğunu vurgulayan Yerlikaya, şöyle konuştu:

"Kadına şiddeti de bu anlamda görüyor ve insanlığa ihanet olarak kabul ediyoruz. Tarihimiz, kadın kahramanlarımızla dolu. Milli mücadelemizi hatırlayın. Bizim analarımız, bizim kadınlarımız, gün oldu sırtında cepheye mermi taşıdı, süngü takıp düşmanla savaştı. Gün oldu, Mehmetçiğimizin yaralarını sardı. Ne diyordu Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha fazla emek verdim' diyemez. Yürekten katıldığımız bu veciz ifade, bizim kadınlarımızın yiğitliğini, cesaretini, emek ve gayretini, şefkat ve merhamet abidesi olduklarını en güzel şekilde tarif ediyor." 

Yerlikaya, programın düzenlendiği salonda, toplumda erkek mesleği olarak görülen ya da güce dayalı bir meslek olarak kabul edilen, zorlu pek çok mesleği alınlarının akıyla başarıyla icra eden kadınlar bulunduğuna dikkati çekerek, bu kadınları tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. 

8 Mart'ın acı bir hadiseden sonra dünyada kutlanmaya başlandığını hatırlatan Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Bugün, kadının iş hayatında uzun yıllara dayanan mücadelesini sembolize eden bir gün. Cumhuriyetimizle birlikte kadınlarımızın eğitim, bilim, kültür, sanat, siyaset, spor, ekonomik ve sosyal hayattaki yeri çok gelişti. Gelişmeye de devam ediyor. Aile ve toplum yapısının temel direği olan kadınların ekonomiden siyasete, eğitimden sanata tüm alanlarda daha fazla varlık göstermesini her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, 2002'ye kadar 6 milyon 122 bin olan kadın istihdamı, 2019'da yüzde 50 arttı ve 9 milyona ulaştı. İstanbul'umuzda 2014 yılında istihdam edilen kadın sayısı 1 milyon 454 binken bu rakam, 1 milyon 789 bine yükseldi. 2020 itibarıyla üniversitelerimizdeki kadın akademisyen sayısı 2002'ye göre 3 kat artarak erkekleri geçti. İstanbul'daki kadın öğretmen oranı da yüzde 65'e yükseldi. Aynı zamanda bankacılık sektöründe çalışanların yüzde 51'i, hakimlerimizin yüzde 46’sı kadınlardan oluşuyor. Temsilde de benzer bir durum var. 2002 yılında Meclisimizde sadece 24 kadın milletvekilimiz vardı. 24 Haziran 2018 genel seçimleri sonrasında Meclis'e giren kadın milletvekili sayımız 104'e yükseldi. Bu konuda örnekleri artırmak mümkün."

Yerlikaya, 2004 yılında Anayasa'nın 10. maddesine, "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür" hükmünün eklendiğini anımsatarak, 2009'da da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu" kurulduğunu ve kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılımlarını güçlendirmek amacıyla 2018-2023 yıllarını kapsayan, "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nın hayata geçirildiğini hatırlattı.

- "Alo 183 sosyal destek hattı, 7/24 halkımızın ve kadınlarımızın hizmetinde"

"Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı"nın 2020-2021 yıllarında uygulanmak üzere İstanbul'da yürürlüğe konduğunu anlatan Yerlikaya, şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul'umuzda, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletimizin bütün kurumları ile sivil toplum kuruluşlarımız, çok önemli faaliyetler yapıyor, gayret gösteriyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele il eylem planımız üç yıldır uygulanıyor. Bütün acil çağrı merkezlerimiz ile 'Alo 183' sosyal destek hattı, 7/24 halkımızın ve kadınlarımızın hizmetinde. İçişleri Bakanlığımızca geliştirilen bir diğer önemli hizmetimiz de KADES akıllı telefon uygulaması. Herhangi bir tehlike anında, kadın acil destek ihbar sistemi üzerinden, cihaz konum bilgisiyle ihbarda bulunulduğunda, anında devreye giriyor. Jandarma ve polis teşkilatlarımızda kurulan, 'aile içi şiddet, kadın ve  çocuk suçlarıyla mücadele" bürolarında, çoğunlukla yine kadın amir ve kadın personelimiz görev yapıyor. Şiddet önleme ve izleme merkezleri ve kadın konukevleri ile mağdur kadınların yanındayız. 2019'da 33 bin 101 olan aile içi şiddet olayı, 2020 yılında yüzde 12 azalarak 29 bin 111 oldu. Şiddet mağduru kadınlar için, 58 bin 817 önleyici ve koruyucu tedbir kararı aldık. Çok üzülerek söylemem gerekir ki 2020 yılında şiddete maruz kalarak 44 kadın hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden bütün kadınlara Allah’tan rahmet diliyorum."

Yerlikaya, şiddetin her türlüsüne karşı olduğuna vurgu yaparak, "Bir insanlık suçu olarak gördüğüm, kadına yönelik her türlü fiziki ve ruhsal şiddet ile ayrımcılığa da karşıyım. Devlet ve millet olarak hep birlikte, kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. En büyük hedefimiz, kadına yönelik şiddetin son bulmasıdır." dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Yerlikaya, konuşmasını Türk Halk Müziği sanatçısı merhum Neşet Ertaş'ın, "Kadın insandır, erkek insanoğlu." sözleriyle tamamladı. 

- "Üniversitemiz Kadın Araştırmaları Merkezi'ni hayata geçiren ilk kurum oldu"

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da kadın erkek eşitsizliğinin bütün dünyada bir sorun olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bugüne kadar kadın erkek eşitliğinin sağlanması için "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi" olmak üzere birçok uluslararası sözleşmeye imza attığını ifade etti. 

Akademide, yerel yönetimlerde, çeşitli sivil toplum örgütlerinde ve devletin bütün kurumlarında kadınların yaşadığı sorunlar üzerinde ciddi bir şekilde durulduğunu belirten Ak, şunları kaydetti:

"İletişimsel bazda düzenlenen reklam ve bilgilendirme kampanyaları, maddi manevi destekler kadının iş hayatına katılabilmesi yönündeki çalışmaların farklı kurumlar tarafından desteklendiği görüyoruz. Bizler de üzerimize düşeni yaparak akademik camiada bu destekleri vermeye devam ediyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Üniversitemizin Kadın Araştırmaları Merkezini hayata geçiren ilk kurum olduğunu vurgulamak isterim. Bu merkezin amacı dünyada ve ülkemizde kadınların ve kız çocukların her türlü sorununun en aza indirilmesi ve yaşam kalitelerinin sürdürülebilir bir şekilde iyileştirilmesi amacıyla sosyal, ekonomik ve siyasi alanda etkin işleyen kurumsal mekanizmaları tesis etmek ve toplumsal kültürün yerleştirilmesi için stratejiler ve politikalar geliştirip uygulamaktır. Bu merkezin yanında lisansüstü program olan Kadın Çalışmaları Anabilim Dalına sahip olmaktan gurur duyuyoruz." 

- "Türkiye kadını olarak öncü ve rol model olacağız"

İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehtap Demir Güven de 2 günde 3 etkinlikle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayacaklarını söyledi. 

Kendi hayat hikayesinden örnek veren Güven, İstanbul'da hem akademisyen hem sanatçı hem kadın hem de bir anne olarak yaşam mücadelesi verdiğini dile getirdi. 

Türkiye'yi 38 ülkede temsil ettiğini belirten Güven, "Bir hayalim var. Eğer bir gün kadının adının önüne başarılı, şiddet gören, güçlü, güçsüz, eğitimli, eğitimsiz, cahil ve mağdur gibi kelimeleri koymazsak o zaman insanlık olarak başarılı olacağız. Türkiye olarak büyük bir ivme ile özellikle son 10 yılda kazandırdığımız kadın istihdamı, kadının güvenliği, kadının başarısı konusundaki devlet politikalarımızı sürdürerek hem dünyaya örnek olacağız hem de insanlığını dönüşümüne Türkiye kadını olarak öncü ve rol model olacağız." diye konuştu. 

Programda sanatçı Burcu Güneş, dünya çapında birçok rekora imza atan serbest dalışçı Şahika Ercümen, pilot Haticenur Gündoğdu, uçak teknisyeni Hayrunnisa Taşci ve pazar esnaflığı yapan Neşe Coşkun da konuşmacı olarak yer aldı.

Programda, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, Beykoz Kaymakamı Esengül Korkmaz Çiçekli, akademisyenler, il müdürleri ve sınırlı sayıda katılımcı yer aldı.

Yorumlar 1 Yorum Var
  • Yorumcu 08.03.2021 20:19
    Şu medyadaki kadını ve cinselliği sanat diye yutturan yönetmen basın yayın vs. çeki düzen vermediğiniz müddetçe daha çok umutlanırsınız. Bir yandan diziler filimler suçu özendirip gençliği kışkırtırken bunun sonucundada işlenen suçları en ince adli ayrıntısına kadar haber yapıp tüm topluma sentezleyerek dağıtan ve suç artışlarına sebep olan yine medya ve onu yöneten patronlarıdır. Resmen suçun ticareti yapılıyor....