Dünyanın en değerli madenlerinden birisi olan ve hem yatırım, hem de takı amacıyla kullanılan altın, son günlerde piyasada sıkça satılan sahteleri yüzünden kuyumcuları sıkıntıya sokabiliyor. Uzmanlar, "Vatandaşın sahte altını ayırt etme şansı kesinlikle yok" dedi.
Türkiye'de takı denilince ilk akla ilk gelen altının fiyatı kadar tasarımı ve işlemeleri de önem arz ediyor. Ham halde bulunan altın zorlu bir çalışmanın ardından deneyimli ustaların elinde şekillenip bilezik, kolye, küpe ve yüzüğe dönüşürken, kuyumcu vitrinlerinden geçerek vatandaşlara ulaşıyor.
Yaklaşık bin derecelik ocakta eritilen altınlar, daha sonra makineler ve el işçiliğinin birleşmesiyle ziynet eşyaları haline geliyor.
Ancak son zamanlarda oldukça artan altın görünümlü takılar, Türkiye genelinde olduğu gibi Ordu’da da kuyumcuların başını derde sokabiliyor. Profesyonelce üretilen ve kimi zaman altından ayırt edilmekte zorlanılan altın görünümlü takılar, fiyatından dolayı düğünlerde dahi tercih edilebilirken, bazı vatandaşlar bu takıları kuyumculara bozdurmaya getirince gerçeği öğreniyor. Kuyumcular, gerçek altının hamur gibi esnek olduğunu belirterek, sahtesinin ise büküldüğü esnada kırıldığını belirtiyor.
“İNSANLAR BİLDİKLERİ ESNAFLARI TERCİH ETSİNLER”
Ordu Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Erman Enginyurt, kimi zaman kendilerinin de sahte takıların kendilerine geldiğini ifade ederek, “Sektörün fırsatçılığı hiçbir zaman bitmez. Değerli metallerin her zaman bize satılmaya çalışılacak ki, oradan da fırsatçılar para kazanmaya çalışacak. Biz kontrol etmeden kesinlikle ürün satın almıyoruz. Kontrollü yapılınca da zaten endişe duymuyoruz. Bizim aldığımız altın takılar, eritilmeden geri dönüşüm yapılmadan yeniden piyasaya sürülmüyor. İnsanlar güvenerek alışveriş yapmak istiyorlarsa her zaman bilindik noktaları tercih etsinler” dedi.