Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan mevkidaşı Dendias ile görüşmesinin ardından basın açıklaması yaptı. Yunan Bakanın Türkiye ile ilgili ithamlarına Bakan Çavuşoğlu sert tepki gösterdi.
Dendias'ın "Türkiye Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmeye devam ederse yaptırımlar gündeme gelebilir" diyerek Avrupa Birliği liderler zirvesinde son alınan kararı gündeme getirmesi üzerine gergin anlar yaşandı.
CEVABINI VERMEK ZORUNDAYIZ
Dendias'ın konuşmasının ardından Çavuşoğlu, "Türkiye'ye yönelik ithamlar kabul edilemez" dedi ve şöyle devam etti: "Dostane bir şekilde tüm konuları konuşmaya çalıştık, konuştuk, olumlu mesajlar verdik; basının önünde ülkemi ve milletimi itham ederseniz bunun da cevabını vermek durumundayız."
"BASININ ÖNÜNDE TÜRKİYE'Yİ İTHAM EYMEYE KALKTINIZ"
Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de biz Rum Ortodoks azınlığı kabul ediyoruz ama siz Türk'üm diyen Türklere hayır Türk değilsin demeniz ne insanidir, ne de demokratiktir. Bize insan hakları dersi vermeye kalkıyorsunuz ama Türk azınlığına Türk ismini kullanmasına müsaade etmiyoruz. Bugün herkes Türkiye'de ne olduğunu rahatlıkla ifade edebiliyor. Libya anlaşmaları konusunda farklılıklarımız var. Burada basın önünde Türkiye'yi itham etmeye kalktınız. Benim bunu kabul etmem mümkün değil."
BAKAN ÇAVUŞOĞLU: SİLAHSIZLANDIRILMIŞ ADALARIN STATÜSÜNÜ DE İHLAL EDİYORSUNUZ
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Yunanistan arasında aşılması gereken birçok sorunun olduğunu ifade etti ve Dendias'ın açıklamalarına şu yanıtı verdi:
Türkiye Doğu Akdeniz'de kendi belirlediği ve BM'ye kaydettirdiği kıta sahanlığı içerisinde faaliyetlerini sürdürmüştür. Hakça paylaşımdan, uluslararası hukuktan bahsediyoruz. Kendinize göre yorumlayabilirsiniz. Silahsızlandırılmış adaların statüsünü de ihlal ediyorsunuz. Ege konularında, hava sahası konusunda ve adaların silahsızlandırılmış statüsüyle ilgili konuları da hariç tutuyorsunuz, mahkemenin yetkisini bu anlamda tanımıyorsunuz. Karşılıklı suçlamalara girdiğimizde anlatacağımız çok şey var. Ama burada sorunlar iki ülke arasında.
Bunları çözmek için istikşafi görüşmeler başlatılmış. Bugün bu amaçla buraya geldik. Gerginliği sürdürmek istiyorsanız sürdürebilirsiniz, biz de sürdürürüz. Burada ikili şekilde bu konuları çözebiliriz. AB'nin ve diğer ülkelerin hangi amaçla bunu yaptığını biliyoruz. Size herhangi bir fayda sağlayamayacağını da görmüş oldunuz. Bizim arzumuz iki ülke olarak diyalog yoluyla çözmek.
Karşılıklı anlayış ve yaklaşım olursa bu meseleleri çözeriz, tek taraflı dayatmayla olmaz. Çözersek anca iki ülke olarak çözeriz, başkaları ancak silah satar.