Kanal İstanbul'un inşasına başlanması için geri sayım başladı. Şehir Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Recep Bozdoğan da Kanal İstanbul hakkında merak edilen konuları Haber7'ye değerlendirdi.

Gamze Türk - Haber7

Asrın projesi olarak adlandırılan Kanal İstanbul’un başlangıç aşaması olan Sazlıdere Köprüsü'nün temel atma töreni yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile gerçekleştirilecek.  

Haber7 olarak tören öncesine Kanal İstanbul hakkında merak edilen tüm soruları Şehir Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Recep Bozdoğan'a sorduk.

İşte röportajımızın detayları:

Kanal İstanbul neden gerekli? İstanbul ve Türkiye’ye neler kazandıracak? 

İSTANBUL BOĞAZINI KURTARMA PROJESİ
Kanal İstanbul’un birkaç temel boyutu var. Kanal İstanbul, küresel düzeyde etki gücüne sahip bir stratejik proje. Türkiye bu projeyi hayata geçirdiği zaman ciddi bir güce ve kapasiteye ulaşmış olacak. Kanal İstanbul, aslında İstanbul boğazını kurtarma projesidir. Bu açıdan bakıldığında da önemli bir çevre projesidir. İstanbul Boğazı’ndan geçen yıllık gemi sayısı ortalama 40 bin. Son yıllarda geçen gemi sayısı azalıyormuş gibi gözüküyor ama gemilerin boyutları büyüyor ve taşınan yük miktarı artıyor. Gemilerin boyutlarının büyümesiyle birlikte kaza riski de artıyor. İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin büyük bir bölümü petrol, doğalgaz veya LPG gibi maddeler taşıyor. Yine ciddi miktarda da savaş gemisi geçiyor. Boğazın kendi iç trafiği de var. Boğazdan geçme sırasında bekleyen gemilerin de Marmara Denizi’nde neden olduğu bir kirlenme söz konusu. Kanal İstanbul’un yapılmasıyla birlikte bu gemi trafiğinin en az yarısı azalacaktır. Marmara Denizi’nde de kirlenme azalmış olacak. 

MARMARADAKİ SU KALİTESİ ARTACAK
İstanbul dünyanın en kıymetli şehri. Yerine konulamayacak tarihi ve kültürel değerlere sahip. Boğazda herhangi bir kazanın meydana gelmesi İstanbullular için büyük bir risk oluşturduğu gibi kültür ve tabiat varlıklarını da tehdit altına sokuyor. Kanal İstanbul’un açılmasıyla birlikte İstanbul Boğaz’ı büyük bir riskten kurtulacak. Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’nın yüzde 11’i kadar su taşıyacak. Karadeniz’den Marmara’ya. Miktar olarak baktığımız zaman bu su Marmara’nın niteliğini değiştirme açısından etki gücüne sahip olmayacak. Fakat Marmara’daki su kalitesinin artmasına katkı sağlayacak. Çünkü Karadeniz’in suyu Marmara’nın suyuna göre daha serin. Marmara’da son günlerde ortaya çıkan müsilaj da denizin kirlenmesi ve ortaya çıkan bakterilerin yaşamasına uygun deniz sıcaklığının oluşmasıyla yaşanan bir çevre felaketi. Karadeniz’in serin suyunun gelmesiyle birlikte müsilaj açısından da daha elverişsiz bir ortam oluşacak. Konu ile ilgili ortaya atılan bazı iddialar var. Tuna Nehri kanalıyla Orta Avrupa’dan gelen kirlenmiş suyun Marmara Denizi’ni de kirleteceği söyleniyor. Bu 1990’larda kalmış bir bilgi. Bu ülkeler AB’de olduğu için şehirlerinde ve organize sanayi bölgelerinde ciddi biyolojik arıtma tesisleri kurdular. Tuna Nehri eskiye göre çok daha temiz akıyor. Tuna Nehri’nin hem Karadeniz’de hem de Marmara’da bir kirlenmeye neden olması mümkün değil.  

İSTANBUL SINIF ATLAYACAK
Kanal İstanbul büyük bir kalkınma projesi. İstanbul’a sınıf atlatacak bir proje. Hizmete girdiği zaman yüzbinlerce insana iş sağlayacak. İstanbul’u dünyanın rekabet gücü en yüksek şehirlerinden biri haline getirecek. Şangay, Hong Kong, Singapur, Dubai, Sydney ve Los Angeles ile rekabet edebilecek güce ve potansiyele kavuşturacak olan küresel düzeyde bir kalkınma projesidir.  

Proje küresel ölçekte ne kadar bir potansiyele sahip olacak? 

TÜRKİYE'NİN SİLİKON VADİSİ YAPILACAK
Kanal İstanbul, İstanbul Havalimanı ile entegre bir projedir. Kanal İstanbul bünyesinde Karadeniz’de inşa edilecek olan liman 5 milyon kapasiteli bir konteyner limanıdır. Şu an Türkiye’nin en büyük konteyner limanının 3 katı büyüklüktedir. Ayrıca Marmara Denizi’ne 500 bin konteyner kapasiteli bir liman daha inşa edilecektir. İnşa edilecek bu limanlar Kanal İstanbul ile birlikte çalışacaklar ve Türkiye’ye uluslararası anlamda çok büyük gelir getirecekler. Artı Türkiye’nin en büyük teknoloji geliştirme bölgesi burada inşa edilecek. Burası, Doğu Avrupa'nın, Batı Asya’nın ve Kuzey Afrika'nın da en büyük teknoloji geliştirme bölgesi olacak. Bir bakıma Türkiye’nin Silikon Vadisi olacak. Trakya bölgesi çok büyük ekolojik turizm potansiyeline sahip. Büyükçekmece Gölü, Terkos Gölü, Trakya Yıldız Ormanları, Karadeniz sahilleri bütün bunlar büyük bir turizm potansiyeline sahip. Kanal İstanbul kapsamında da orada ekolojik turizm faaliyetlerini yürüten ciddi yatırımlar gerçekleştirilecek. İstanbul son yıllarda sağlık turizminde de önemli bir noktaya geldi ama sağlık tesisleri dağınık bir vaziyette. Birçoğu da havalimanına uzak. Kanal İstanbul çevresinde oluşturacağımız sağlık turizmi bölgesiyle yurtdışından gelecek olan insanlar hiç vakit kaybetmeden havalimanından tedavi görecekleri yere ulaşacaklar. İnsanlar hizmet alırken bu tür kolaylıklara bakıyorlar.  

Ne kadar bir gelir getirebilir? 

YILLIK 25 MİLYAR DOLARLIK GELİR SAĞLANACAK
Eğer gerekli altyapılar oluşturulursa, uluslararası sermayeyi ülkeye çekici teşvik mekanizmaları kurulursa, idari anlamda daha serbest bir ortam yaratılırsa yıllık 25 milyar dolarlık Türkiye’nin kasasına girecektir. 

Yorumlar 0 Yorum Var