undan sonraki döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Selçuk Bayraktar önlerindeki en büyük engelin kendileri olduğunu vurguladı. Bayraktar "Bu teknolojiyi Türkiye yapar mı, dünyada bu alanda bir numara olur mu konuları. Bugün otomotivin yaşadığı dördüncü devrim sözkonusu. Şu an elektrikli arabalar var. Akıllı arabalar geliyor. Bundan sonra da uçan akıllı dron taksiler gelecek. Bütün dünya buna çalışıyor." dedi.
Otomotivde yarının oyuncularının bugünden çalışanlar olacağını söyleyen Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü "Diğerleri sadece bu alanın taşeronları, alt yüklenicileri olacak. Peki biz bunu yapalım dediğimizde neyle karşılaşıyoruz"
Bu alanla ilgili yaptıkları çalışmaların resmini sosyal medya üzerinden paylaştığını anlatan Bayraktar "Gençlere bu alan var. 15 sene sonra tüm dünya bunu yaşayacak. Burda bir markamız olsun dedik. Gelecekte, kargo taşımacılığından, drone taksiye, çok daha farklı uygulamalara çok daha geniş yelpazede hatta toplu taşıma bile yapabilecek bir alan için çalışma yapmaya kalktığınızda birileri hemen dalga geçiyor. Bu büyük engel. Ben dünyanın başka ülkelerini de inceledim. Sadece az gelişmişlik kompleksi olan ülkelerde, ya da sömürge olan ülkelerdeki bir yaklaşım söz konusu. Biz bildiğim kadarı ile sömürge olmadık ama bu nereden geliyor bunu anlamakta zorluk çekiyorum.
Bu durumun kendi çalışmaları açısından bir engel olmadığını ancak kamuoyunun bakışı açısından engel oluşturduğunu anlatan Bayraktar bunun köklerinin son 10-20 yılda bulmadığını bunun yüzyıllar öncesine gittiğini belirterek " Bizim medeniyet olarak bilim ve teknikle irtibatımızı kesmemizle birlikte "Biz yapamayız, biz beceremeyiz"in yanına bir de yabancı hayranlığı başladı. Bana göre bütün bu işlerin başındaki en büyük engel bu." dedi.
Bayraktar dünyada 30 -40 kişilik bir ekipten oluşan firmaların ortaya koydukları bir prototip ile birlikte milyar dolarlık yatırım aldığını dile getirerek "Bugün Amerika'da özellikle uçan arabalarla ilgili projeler için özel sektörden milyarlarca dolarlık yatırım aldılar. Oysa biz bunu uçurduğumuz hale bizimle dalga geçtiler.