Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Akgün, Türkiye'nin, Maarif Vakfının 377 okulu ve 50 bine yakın öğrencisiyle uluslararası okullar ağı bakımından Fransa, Almanya, İngiltere ve Çin ile dünyada ilk beş ülke arasına girdiğini bildirdi.
Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Asya'dan Afrika'ya, Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya, Güney Amerika'dan Avustralya'ya 6 kıtada 44 ülkede kapsamlı eğitim faaliyetleri yürüten Maarif Vakfının kuruluşunun üzerinden geçen beş yılı değerlendirdi ve yeni dönem projelerini açıkladı.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce, Haziran 2016'da kurulduklarını ve bu süreçte faaliyetlerinin daha çok FETÖ iltisaklı yurt dışındaki okulların Türkiye'ye yeniden kazandırılması konularına odaklandığını anlatan Akgün, bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarla yakın temas kurarak FETÖ okullarının bulunduğu ülkelerin tamamında görüşmeler yapıldığını, diyaloglar geliştirildiğini, bu okulların önemli bir kısmının zaman içerisinde TMV'ye devredildiğini, bazı ülkelerin bu okulları kapattığını, bazı ülkelerin ise bu okulları güvenlik ve terör nedeniyle devletleştirdiğini, bir kısmını da güvenilir üçüncü taraflara devrettiğini aktardı.
"Vakfımız, 19 ülkede FETÖ iltisaklı 230 okulu devralmıştır." diyen Akgün, bu konudaki çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Birol Akgün, "TMV olarak beş yıl içerisinde 104 ülke ile resmi temas gerçekleştirdik. 104 ülkenin 89'u ile TMV'nin varlığını tanıyan iş birliği protokollerimiz var. Bunların içerisinde 44 ülkede okullarımız bulunuyor. Buralarda halen eğitim görmekte olan 45 bin öğrencimiz bulunuyor ve bu sayı giderek artıyor. Liseden mezun ettiğimiz öğrenci sayısı 5 bin 700 dolayında. Yılda ortalama 1000 mezun veriyoruz." bilgisini verdi.
6 kıta, 44 ülkede 45 bin öğrenci
TMV eğitim kurumlarının bulunduğu 44 ülkenin 24'ünün Afrika'da olduğuna işaret eden Akgün, "Bu bizim açımızdan önemli. Balkan ülkelerinin hemen hepsinde okulumuz var. Şimdi Sırbistan'da satın alma yoluyla bir okul açacağız, Karadağ kaldı oraya da giriş yapacağız. Ayrıca Tunus'ta, Irak'ta, Gürcistan'da, Kırgızistan'da okullarımız var. ABD'de New Jersey'de, Avustralya Sydney'de okullarımız var. Avrupa Birliği içerisinde söylersek Macaristan ve Romanya'da okullarımız var. Avusturya, Almanya, Fransa ve Belçika'da eğitim merkezleri ile oradaki Türk ailelerinin çocuklarına destek eğitimleri veriyoruz. 6 kıtada 44 ülkede 45 bin öğrenci ile faaliyet yapan küresel bir kurumuz." ifadelerini kullandı.
Çok kısa süre önce Etiyopya'daki 4 okulun 2 bin öğrencisi ile TMV'ye devrildiğini aktaran Akgün, bu süreçte ismini henüz açıklamanın doğru olmadığı başka ülkelerin de sırada olduğunu kaydetti.
Hemen her ülke, uluslararası okullarıyla kendine dost yeni nesiller yetiştiriyor
Türkiye Maarif Vakfının sadece FETÖ ile mücadele etmek için kurulan bir vakıf olmadığının altını çizen Akgün, Almanya ve Fransa örneklerini göstererek, hemen her ülkenin yurt dışına yönelik yaygın eğitim faaliyetlerinde bulunduğuna dikkati çekti.
Bu ülkelerin dünyanın farklı ülkelerinde kendi okullarını açarak kendisine dost ve müzahir yeni nesiller yetişmesi konusunda gayret sarf ettiğine değinen Akgün, şöyle devam etti:
"Türkiye Maarif Vakfı, bu bağlamda çok daha önceleri kurulması gereken, belki bu anlamda kuruluşu gecikmiş olan çok ihtiyaç olan bir kurumdur. TİKA ve Yunus Emre Enstitüsünün ardından yurt dışı kurumlar ailesine en son katılan TMV, büyüyen ve tarih sahnesindeki yerini alan Büyük Türkiye'nin küresel anlamda bir eğitim markası olma vizyonuyla hareket etmektedir. Maarif okulları, uluslararası geçerlilikte ve kalitede, yerel ve uluslararası akreditasyon standartlarını haiz müfredat programlarıyla eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürürken, okulların tamamında büyük hassasiyetle yürütülen Türkçe dil eğitim programlarıyla Türkçe'nin dünyada yaygınlaşmasına da hizmet ediyor. Bu yönüyle Türkiye Maarif Vakfı kapsayıcı ve kaliteli bir eğitim vizyonuyla 'Büyük Türkiye' için çalışmaktadır. Geçtiğimiz beş yıl içinde Türkiye, gerek Maarif Vakfının 25 ülkede yeni açtığı okulları, gerek 19 ülkede devraldığı okullarla birlikte toplamda 44 ülkedeki 377 okulu ve 50 bine yakın öğrencisiyle uluslararası okullar ağı bakımından Fransa, Almanya, İngiltere ve Çin ile birlikte ilk beş ülke arasına girmiştir."
TMV Güney Afrika'da da güçleniyor
Birol Akgün, Güney Afrika'da vakfa ait ilk okulun açılışını yapmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bu ülkedeki eğitim faaliyetlerine birkaç yıl önce başladıklarını anlatan Akgün, "Güney Afrika Cumhuriyeti ile Türkiye ilişkileri her geçen gün, çok yönlü olarak gelişiyor. Bu ülkede FETÖ iltisaklı okulların da devam ettiğini biliyoruz. Güney Afrika'da bulunmamız bizim için stratejik bir tercihtir. İlk defa bu sene hazır bir eğitim kurumunu satın alarak ülkenin en büyük kenti Johannesburg'da eğitime başladık. Ülkenin diğer büyük şehri olan ve Osmanlı döneminde bu ülkeye ilim öğretmek için giden Ebubekir Efendi'nin mezarının bulunduğu Cape Town'da da okul açmak için çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Maarif Vakfına 193 ülkede faaliyette bulunmayı hedef olarak gösterdiğini hatırlatan Akgün, "Bu hedefe adım adım tedrici olarak ve stratejik öncelikleri gözeterek ulaşmak için çalışıyoruz. Bizim için okul açmak kadar bu okulları sürdürülebilir kılmak önemli." dedi.
Orta Asya'daki ilk okula büyük talep var
Akgün, "2020 yılının Kasım ayında Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te çok güzel bir bina satın aldık, 1200 öğrenci kapasiteli bu okul, çevrenin en güzel fiziki ve teknolojik donanıma sahip okulu haline geldi. Şu anda 550 öğrencimizin kayıtlı olduğu okula daha fazla kayıt alamıyoruz. Çok büyük talep var. Maarif Vakfının Orta Asya'da açtığı ilk okulu Bişkek'te açılan Maarif Uluslararası Okuludur. Kırgızistan'ın başka şehirlerinde okul açmamız konusunda hükümetten hem talep hem de teşvik var. Bu anlamda mevcut Kırgız hükümetine ve Cumhurbaşkanı Caparov'a teşekkür ederim." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Akgün, Azerbaycan ile de yeni anlaşmalar imzaladıklarına işaret ederek, "Şu anda bina konusunda belli aşamaya geldik. Bu sene yetişemedik ama inşallah 2022 yılı içinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de de kendi okulumuzu açmış olacağız." dedi.
TMV Okulları, Afganistan'daki geçiş sürecinden hasar almadan çıktı
Birol Akgün, Afganistan'daki Maarif okullarına ilişkin de bilgi verdi.
Ülkenin çok zor günlerden geçtiğini anımsatan Akgün, Afganistan'daki okulları üç yıl önce devraldıklarını ve işletmeye devam ettiklerini anlattı.
O günden bugüne hem öğrenci sayısının arttığını hem de farklı şehirlerde de okul açma taleplerini karşılamak için yeni okullar açtıklarını dile getiren Akgün, şunları kaydetti:
"Bugün Kabil, Herat, Celalabad, Mezar-ı Şerif, Kandahar, Meydan Vardak, Akça ve Şibirgan olmak üzere farklı şehirlerde geniş bir okul ağımız ve 6 bin 500 öğrencimiz var. Son gelişen siyasi olaylar çerçevesinde zaman zaman tedirginlik oluştu. Ama Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliğinin ve ilgili kurumların desteğiyle bu geçiş sürecinden hasar almadan çıktığımızı söyleyebilirim. Şu an itibarıyla okullarımız resmi olarak açık, tüm kademelerde eğitim öğretim devam ediyor. Ülke normalleşiyor. Yeni Afgan yönetimi, kız öğrencilerin ilkokullarda eğitime devam etmesinde bir sakınca görmedi, bu kademede kız öğrenciler okula devam ediyor ama özellikle ortaokul ve liselerdeki kız öğrencilerin eğitimi konusunda nihai bir karar verilmesini bekliyoruz. Ortaokul ve lise için ya tamamen kız okulları kurulacak ya da başka çözümler önerecekler. Biz bu konuda Büyükelçiliğimiz vasıtasıyla yeni yönetim ile dolaylı şekilde görüşmeye devam ediyoruz. Umarız ki kayıtlı tüm öğrencilerimiz eskiden olduğu gibi Maarif okullarımızda verilen nitelikli eğitimi almaya devam ederler."
TMV'de öğretmen ve çalışan maaşları nasıl belirleniyor?
Birol Akgün, yurt dışında görevlendirilen öğretmenlere yüksek maaş ödendiği iddialarına ilişkin, Türkiye Maarif Vakfının kamu vakfı olarak yurt dışına gönderdiği personeline geçimlerini sağlayacak bir ücret takdir edeceğini belirterek, "Bu ücretler, iddia edildiği gibi keyfi değil, Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu tarafından belirlenen ücretlere paralel bir şekilde belirleniyor. Ücretler, devletimizin yurt dışı bütün faaliyetlerinin icrasında görev alan eğitim, kültür, güvenlik, basın, televizyon, ajans veya idari kadrolar için belirlenmiş olan sınırlar çerçevesinde satın alma gücü, sağlık, konut, güvenlik ve asgari geçim koşulları gibi kriterler esas alınarak belirleniyor." diye konuştu.
TMV'nin 377 okulunda öğretmen ve destek personeli olarak 7 bin dolayında çalışanının bulunduğunu aktaran Akgün, "Bunların çoğunluğu yerel personel. Okullarımıza bir müdür, müdür yardımcısı ve muhasebeci ve yeteri kadar Türkçe ve kültür öğretmeni ile ülke temsilcilerini Türkiye'den gönderiyoruz. Bunların dışında yerel personel istihdam ediyoruz. Türkiye'den her düzeyde görevlendirilen personel sayısı 440 civarındadır." bilgisini paylaştı.
"Arkadaşlarımız Türkiye'yi, Türkçeyi, Türk kültürünü fedakarca temsil ediyor"
Maarif Vakfının bulunduğu okulların bir kısmının dünyanın en zor coğrafyalarında olduğuna dikkati çeken Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gönderdiğiniz Türk personelin insanca yaşayabileceği konut imkanını, elektriğini ve güvenliğini sağlayacak bir ücret vermek durumundasınız. Dünyanın bu zorlu coğrafyalarında Türkiye'yi Maarif okullarında temsil ederek, Türkçeyi, Türk insanını ve insan sevgisine dayanan Türk kültürünü oralara götürmek için büyük fedakarlık yapan tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim. Bu büyük bir özveridir. Bunlar sadece orada ücret karşılığı yapılabilecek işler değildir, bunlar insani fedakarlıklardır. Dünyanın çok farklı coğrafyalarındaki en zor koşullarda Türk bayrağını gururla dalgalandıran bir kurumuz. Bunun için arkadaşlarımız ülke adına, millet adına bu fedakarlığa katlanıyorlar. Onlara minnettarız."
Somali'de iç savaşın sürdüğünü, Sudan'da da karışıklıkların devam ettiğini hatırlatan Akgün, "Biz gerek güvenlik gerek geçim standartları gerekse diğer şartları dikkate alarak öğretmenlere verilen ücretleri de farklılaştırıyoruz. Örneğin Bosna Hersek'te herhangi bir güvenlik tehdidi yok, son derece makul bir ortamda görev yapan öğretmene belli bir ücret verirken güvenlik sorunu bulunan ülkelerdeki ücretler doğal olarak daha yüksek oluyor." ifadelerini kullandı.