Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26) açıklanan ‘Sıfır Emisyonlu Araçlar için Glasgow Mutabakatı’ Türkiye dahil 30’u aşkın ülke ve aralarında dünya devlerinin de olduğu 11 otomotiv üreticisi tarafından imzalandı. Milyonları ilgilendiren mutabakatı imzalayan ülkeler dizel ve benzinli araçların satışı için 2040’ı son tarih olarak kabul etti. Üreticiler ise en geç 2035’e kadar özellikle ABD ve Avrupa gibi büyük pazarlarda içten yanmalı araçların satışını bitireceklerinin sözünü verdi.
İngiltere, Türkiye, Hollanda, Avusturya, Kanada ve Hindistan gibi ülkeler sözleşmeyi imzalarken, ABD, Çin, Almanya ve Fransa masada yer almadı. Öte yandan Ford, General Motors ve Mercedes gibi büyük üreticiler hedef tarihleri kabul ederken BMW, Honda, Renault-Nissan-Mitsubishi, Toyota ve Volkswagen bu taahhüde katılmadı. İmzalayan ülkeler dikkate alındığında 11.5 milyon araç ve küresel otomotiv pazarının yüzde 15’ini kapsadığı görülüyor.
Mutabakatın en çok tartışılan konuları enerji ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı, yetersiz şarj altyapısı ve batarya atıkları oldu. Dünya devlerinin çekimser kalması ise tartışmalara neden oldu.
TÜRKİYE, ELEKTRİK TEMİNİNDE CENNET GİBİ
Konuyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulunan Sharz.Net Teknoloji Müdürü Recep Aydın, Türkiye’nin elektrik temini konusunda cennet olduğunu ifade ederek, “Elektrikli araç şarj ünitelerinin alt yapısı ülkemizde kurulmuş durumda. Ülkemizde yaklaşık olarak 6 bin elektrikli araç ve 1.500 adet de elektrikli araç şarj istasyonu var. Elektrikli araçlarda benzin ve dizel gibi bir kısıtlama yok. Elektrik neredeyse aracınızı da orada şarj edebilirsiniz. 2040 yılında şimdi 6 bin olan elektrikli araç sayısının 3 milyona kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Şu an Türkiye genelinde 1.500 olan şarj istasyonu sayısının da 100 binin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Her istasyonda da 3-5 şarj ünitesi konumlandırılacak. Belli başlı sıkıntılar var. En başında da elektriğin temini geliyor. Ülkemiz elektrik temini konusunda cennet gibi. Ülkedeki doğal kaynakları kullanarak elektriğin daha verimli şekilde üretilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
