Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Haber7 için kaleme aldığı "Türkiye'nin Afrika'da artan ağırlığı ABD'yi de mi rahatsız ediyor?" başlıklı yazısında, Türkiye'nin Afrika'da artan etkisine değindi.

Amerikan basınında çıkan haberleri köşesine taşıyan Acet, bölgede Türk SİHA'larının ülkeleri cezbettiğini belirtti.

İşte yazının tamamı:

"16/18 Aralık tarihlerinde İstanbul’da yapılan Türkiye-Afrika zirvesi, her şeyden önce bu ilginin karşılıksız olmadığını göstermesi bakımından hayli dikkat çekici olmuştu.

1998’de temelleri atılan, AK Parti döneminde kararlı bir şekilde yürütülen Afrika ile ilişkileri geliştirme ve derinleştirme programı, küresel ölçekte ses getiren bir seviyeye ulaşmış oldu.

Şimdiye kadar Fransız ve Yunanistan medyası tarafından yakından izlenen ve endişeli bir tonda haberlere/analizlere yansıtılan Türkiye-Afrika ilişkilerinin Amerikan medyasında da yansımaları görülmeye başlandı.

Geçtiğimiz günlerde, ABD’de karar vericiler üzerinde etkinliği olan Foreign Policy dergisinde bu konuyu ele alan bir yazı yayınlandı.

"Türkiye, Afrika’daki ayak izlerini derinleştiriyor" başlıklı yazının hemen girişinde, İstanbul’daki zirveye şöyle bir giriş cümlesi ile atıf yapılıyor:

"Geçen hafta bir düzineden fazla Afrika ülkesinin liderleri, İstanbul’da yapılan ve Türkiye’nin kıtadaki artan ağırlığını yansıtan Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’ne katıldı. Katılımcılar arasında, Afrika Birliği’nin bir sonraki dönem başkanı Senagal’in Devlet Başkanı Macky Sall, halen Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu Örgütü’nün başkalığını yapan Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo, ve Zimbabwe Devlet Başkanı Emmerson Mnangagwa da vardı."

Yazının ikinci cümlesinde ise, Afrika’da artan Türkiye etkisinden Amerika adına duyulan tedirginliğin dışavurumunu hemen fark edebiliyorsunuz:

"Bu kadar çok sayıda üst düzey katılımcının orada bulunması, Türkiye’nin dış politikada daha fazla nüfus sahibi olması halinde Çin’den sonra ABD’ye karşı bir başka sorun oluşturabilir."

Tam rakamları verelim.

Foreign Policy Dergisi’ni Amerika adına tedirgin eden Türkiye-Afrika zirvesi, 54 Afrika ülkesinden 41’inin katılım sağladığı, 20 kadar ülkenin devlet ya da hükümet başkanı düzeyinde katılım sağladığı, 100’den fazla Afrikalı bakanın hazır bulunduğu, bir zirve oldu.

Bir hususa dikkatlerinizi çekmek isterim:

Böyle bir dergide, böyle bir yazının çıkmasını salt Afrika’da artan Türkiye ağırlığının uyandırdığı rahatsızlık olarak değil, Türkiye’deki yönetimi frenlemek için ABD’nin içeride, iç siyasette yapmak istedikleri ile eşzamanlı düşünmek de aynı bir önem taşıyor. Yaklaşan seçimler öncesi ABD’nin Türkiye’nin dış politikadaki açılımlarını kesmek için yapacağı tercihler yakından izlemeyi zorunlu kılıyor.

SAVUNMA SANAYİİ VE "TÜRK TEKNOLOJİSİ" AFRİKA ÜLKELERİNİ CEZBEDİYOR

Afrika ülkelerinin Türkiye ilgisinin bir ayağında savunma sanayii ürünleri var.

Bu ülkelerin terminolojiye "Türk teknolojisi" diye bir kavramın girdiğini yine Foreign Policy Dergisi’nde çıkan o yazıdan anlıyoruz.

Derginin görüşlerine başvurduğu Nijerya Devlet Başkanı’nın bir danışmanı, "Türk teknolojisi, ülkeyi teröristlerden kurtarma sürecini ve çabalarını kesinlikle hızlandıracaktır" açıklamasında bulunmuş.  

Suriye, Kuzey Irak, Libya ve Karabağ’da saha performansı ile göz dolduran Türk SİHA’larının dünya genelinde ilgi gördüğü biliniyor.

Afrika kıtası özelinde şu bilgiyi paylaşalım:

Türkiye’nin ihraç ettiği SİHA sistemleri, Fas ve Tunus’a Eylül ayında teslim edildi.

Nijerya dışında çok fazla Afrika ülkesi, bu sistemi kendi ülkelerine kazandırmak için birbirleriyle yarışıyorlar.

Amerika’nın Türk İHA/SİHA’larının bu kadar fazla rağbet görmesinden duyduğu rahatsızlığı sadece Foreign Policy Dergisi’nde çıkan haberler üzerinden değil, başka fiili girişimlerinden de anlayabilirsiniz.

Örneğin, Etiyopya yönetiminin ülkenin kuzeyindeki ayrılıkçı hareketlere karşı kullanmak için "Türk teknolojisine" yönelmesini, bu sistemleri satın almasını ABD makamları engellemeye çalışıyorlar.

Bu bilgi bile Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki yakınlaşmanın ABD tarafından nasıl izlendiğini göstermesi bakımından dikkat çekici bir örnek olarak karşımızda duruyor."

Yorumlar 0 Yorum Var