ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, Türkiye'yi olası Suriye operasyonundan vazgeçirmek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ancak Ankara'nın, ABD istiyor diye operasyondan "geri adım atacağını" düşünmediğini söyledi.
Leaf, Orta Doğu Politikasından Sorumlu Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dana Stroul ile Senato Dış İlişkiler Komitesinde ABD'nin Suriye politikası üzerine bir oturumda konuştu.
Oturumda, Suriye'deki insani durum, Beşşar Esed rejiminin varlığını sürdürmesi ve Türkiye'nin güvenli bölge oluşturmak üzere bu ülkenin kuzeyine yönelik olası operasyon konuları gündeme geldi.
"ANGAJE OLMAK İÇİN ERKEN BİR FIRSAT ARIYORUM"
Türkiye’nin olası Suriye operasyonundan endişe duyduklarını, Türkiye ile olası bir operasyonu önlemek üzere görüşmeler yaptığını belirten Leaf, "Türk hükümeti bizim böyle bir girişim konusundaki görüşlerimizi çok iyi biliyor. Onlarla bir dizi üst düzey angajmanımız oldu. Henüz işe gireli bir hafta olmadı. Türk hükümeti ile bu konuda angaje olmak için erken bir fırsat arıyorum." dedi.
ABD'li üst düzey diplomat, Türkiye'nin olası bir operasyonunun, ABD'nin Suriye'deki misyonunu da tehlikeye atacağını iddia ederken, "Türk hükümetini bu operasyondan geri adım attırmak için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz." diye konuştu.
Bir senatörün, "Peki Türkiye geri adım atacak mı?" sorusuna ise Leaf, "Kaygılarımızı ifade ediyoruz ama şu anda sadece bu konuda değil diğer konularda da karşılık vermeye yanaşmıyorlar. Dolayısıyla açık olmak gerekirse geri adım atmıyorlar." yanıtını verdi.
ABD Savunma Bakanlığı Ortadoğu Politikasından Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Stroul da açıklamalarında Türkiye'nin olası operasyonundan endişe duyduklarını dile getirdi.
Stroul, "ABD, Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini kabul ediyor ve düzenli olarak tüm taraflara gerilimi azaltma gereğini iletiyor. Bununla birlikte, herhangi bir yeni saldırı, bölgesel istikrarı daha da zayıflatabilir ve ABD güçlerini ve koalisyonun DEAŞ'a karşı kampanyasını riske atabilir." ifadelerini kullandı.
"ESED'İN BAE TARAFINDAN BİR DEVLET BAŞKANI OLARAK KARŞILANDIĞINI GÖRMEK BENİ ŞOK ETTİ"
Suriye'de Beşar Esed rejiminin halen düşmemesi ve bazı Arap ülkelerince yeniden tanınması da panelin gündemindeydi.
Leaf, "Esed'in düşeceği konusunda hiçbir zaman emin olmadım. Bu da kristal bir kürem olduğu için değil, bu tür rejimlerin doğasında, en son kendilerinin düştüğünü iddia etmeleri ve kolay kolay yıkılmamaları olduğu için biliyorum." dedi.
Bölgedeki tüm ABD ortakları ile Esed rejimine meşruiyet atfedecek faaliyetlerden kaçınmaları için temas kuracağını belirten Leaf, "Beşar Esed'in, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından bir devlet başkanı olarak karşılandığını görmek beni şok etti. BAE'lilere bunun gerçekten muazzam bir propaganda değeri olduğunu ve başka bir şey olmadığını açıkça belirttik." diye konuştu.
REJİMİN TOPLU KATLİAMLARINA TANIKLIK EDEN BİR KİŞİ OTURUMA KATILDI
Oturumun sonunda, Suriye'de Şam belediyesinde çalıştığı sırada rejimin hapishanelerinde işkencelerden ölenlerin gömülmesinde görev alan "Mezarcı" lakaplı maskeli bir kişi de oturuma katıldı.
Söz konusu Suriyeli, daha önce rejim tutuklularının resimlerini çeken "Sezar" lakaplı Suriyelinin de kongrede işkence gören insanların fotoğraflarını paylaştığını hatırlatarak Esed rejiminin o günden daha az zalim olmadığını söyledi.
Mezarcı lakaplı Suriyeli "Suriye halkı daha az risk altında değil. Savaş suçlarına tanık olan birinin daha kaç kez karşınızda oturması ve Esed rejiminin dehşetini anlatması gerekiyor? Umarım hikayemi paylaşarak içinizde bir şeyleri ateşleyebilir ve belki de Suriye'nin geleceği için umutları tazeleyebilirim." dedi.
2011'de rejimin istihbarat görevlileri tarafından rejimin hapishanelerinde öldürülen insanların gömülmesi için görevlendirildiğini belirten Mezarcı, pikaplarla kendisine haftalık 300 ila 600 ölü getirildiğini belirtti.
Bir kısım toplu mezarların yerlerini bildiğini ifade eden yüzü kapalı Suriyeli, Amerikan Kongresi'ne, Esed rejiminin hapishanelerinde işkencelere maruz kalan siviller için harekete geçme çağrısında bulundu.