Rize Belediyesi ile Devlet Su İşlerince (DSİ) kentte 2 yıl önce projelendirilen, Andon Vadisi üzerinde yapılacak Su Göleti Projesi çalışmalarına başlandı. Belediye Başkanı Rahmi Metin, Rize'de bu zamana kadar bir gölet düşünülmediğini, ilin ilk kez bir gölete sahip olacağını söyledi.
"RİZE'NİN 50 YILLIK GELECEĞİNİ GÜVENCE ALTINA ALACAK"
Metin, bu sıkıntıyı çözmek için ciddi bir mücadele verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"DSİ Genel Müdürlüğü ile yaptığımız çalışmayla Çağrankaya bölgesinde 45 metre gövde yüksekliğinde gölet yapıyoruz. Bizim 2 aylık kadar su ihtiyacımızı oradan telafi edeceğiz. Rize'nin suyunun 50 yıllık geleceğini güvence altına alacağı gibi iklim değişikliğiyle beraber olacak kuraklıklara da bir çözüm üretmiş olacak. Önümüzdeki senelerden itibaren suyla ilgili bir sıkıntımız kalmayacak."
"ARIZLARI DAHA DA AZALTACAK ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ"
Bunun yeterli olmadığına değinen Metin, "Bizim şehir şebekesinde ciddi arızalar meydana geliyor. Bu arızların bir kısmı, belediyenin yöntem olarak geçmiş yıllarda basınçlı su vermesinden de kaynaklanıyor. Basıncı ve arızaları daha da azaltacak çalışmalar yapacağız." diye konuştu.
"DAHA HASSASİYETLİ OLMAM LAZIM"
Metin, "Köylere de son yıllarda su vermeye başladık. Köylere verilen sular da kontrolsüz akıtılabiliyor. Şehir merkezinde de çok kontrolsüz sular olabiliyor. Bölgemizde meskende içilen en düşük su ücretini biz veriyoruz. Böyle olunca tüketim daha çok artıyor. Bu bir israftır. Bizim akıttığımız fazla su, başka bir komşumuzun su içememesine ve bulamamasına sebebiyet veriyor. Daha hassasiyetli olmam lazım." ifadelerini kullandı.
"KÜRESEL ISINMA KURAKLIKLARA NEDEN OLABİLİYOR"
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Öğretim Üyesi, İklim Değişikliği ve Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ertuğrul Ağırbaş ise küresel iklim değişikliğine bağlı birçok değişikler olduğunu söyledi.
Küresel ısınmanın bazı bölgelerde farklı hava olayları ve aşırı yağışları beraberinde getirdiğini anlatan Ağırbaş, "Diğer taraftan kuraklıklara neden olabiliyor. Toprak neminin azalmasına ve bitki örtüsünün değişmesine neden olabiliyor." dedi.
"BAZI DERE YATAKLARININ KURUDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Ağırbaş, Karadeniz'in, öyle görülse de zengin su kaynaklarına sahip bir bölge olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ülke olarak da su stresi çeken bir ülke konumundayız. Kişi başına düşen su miktarı 1200 litrenin altına düşmüş durumda. Karadeniz üzerinde baktığımız zaman yer yer su kesintileri oluyor. Bazı dere yataklarının kuruduğunu veya önceki yıllarda olan debisinin giderek azaldığını görüyoruz. Yeni yayımladığımız bir çalışmada son 50 yıllık sıcaklık trendlerine baktığımız zaman çok ciddi artışların olduğunu kaydettik. Bu beraberinde toprak neminin azalmasına ve kuraklığa neden oluyor. Daha da önemlisi su kaynaklarının artık ulaşılamaz hale gelmesine, tükenmesine yol açıyor."
"AŞIRI YAĞIŞ VE HAVA OLAYLARININ NEDENİ İKLİM DEĞİŞİKİLİĞİ"
İklim değişikliğine bağlı olarak fırtınaların görülme sıklığının arttığına işaret eden Ağırbaş, şunları kaydetti:
"Bölge olarak baktığım zaman Türkiye'nin en fazla yağış olan ili Rize. Normalde bir ayda yağması gereken yağış, bir seferde, bir anda yağabiliyor. Buna bağlı olarak su taşkınları ve heyelan da olabiliyor. Heyelan ve su taşkınları anlamında çok riskli bir bölgede yaşıyoruz. Aşırı yağış ve hava olaylarının temel nedeni de iklim değişikliğine bağlı olarak iklimlerde görülen değişiklikler. Olması gereken hava olayları veya sıcaklıkların artık o mevsimde görülmediğini ve farklı mevsimlere kaydığını görüyoruz. Bu da tamamen iklim değişikliğinin etkileri."