ABD’de yapılan bir ankete göre, halkın 3’te 1’i yılda 2 kez saatleri değiştirmekten hoşnut değil. 3’te 2’si ise bu uygulamanın tamamen kaldırılmasını tercih ediyor. Katılımcıların %21’i bu konuda kararsız, %16’sı ise saatleri ileri ve geri alma uygulamasından memnun.
Ancak uygulamanın pratik olup olmamasının dışında bir de sağlık tarafı var. ABD’li araştırmacılar her yıl Mart ayında saatleri ileri almanın ciddi, olumsuz sağlık etkileri olduğuna dikkat çekiyor. Gençler arasında uykusuzluk ve kalp krizleri, bunlardan bazıları.
Öte yandan sonbahar aylarında saatleri geri alınarak standart zamana geçilmesinin, söz konusu sağlık sorunları ile ilişkili olmadığı da biliniyor.
Nöroloji ve Pediatri Profesörü, aynı zamanda Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nin Uyku Birimi Direktörü olan Beth Ann Malow 5 yıl boyunca bu konu üzerinde araştırmalar yaptı.
Çalışmada, her yıl bahar aylarında yaz saati uygulamasına geçilmesinin sağlığı hemen etkilediği, bu etkinin yaz saati uygulamasının sürdüğü 8 ay boyunca devam ettiği görüldü.
VERİLE, YIL BOYU SABİT SAATİN FAYDASINA İŞARET EDİYOR
Yaz saati uygulaması, saatlerin yılda 2 kez değiştirilmesi anlamına geliyor. Ancak bu değişimler birbirinden farklı. Çalışmanın yapıldığı ABD’de, standart zaman dilimi doğal ışığa daha yakın, öğlen vakti güneş tepede veya tepeye yakın bir konumda oluyor.
Mart ile Kasım ayları arasında, gün ışığından tasarruf etmek amacıyla kullanılan zaman dilimi ise doğal ışığın sabahları 1 saat geç ortaya çıkmasına yol açıyor.
SABAH IŞIĞI NEDEN ÖNEMLİ?
Sabah ışığı vücudun doğal ritmi açısında oldukça önemli. Bizleri uyandıran vezinde olmamızı sağlayan sabah ışığı, ruh halimizi de olumlu etkiliyor. Mevsim geçişlerindeki sorunlar için doğal ışığı taklit eden, sabahları güneşin doğuş saatlerinde kademeli olarak açılan ışık kutuları öneriliyor.
Işığın ruh halimizi nasıl etkilediği tam olarak bilinmese de, bunun kısmen ışığın stres tepkisini düzenleyne kortizol hormonu üzerindeki etkisi veya ışığın amigdala (beynin duyguları düzenleyen bölümü) üzerindeki etkisiyle ilgili olduğu düşünülüyor.
Çocuklar ve gençler okul, spor ve sosyal faaliyetler sebebiyle kronik uyku eksikliği yaşayabiliyor. Birçok çocuk için okulun başlama saati 8 civarında. Bu da zaman saat diliminin değiştiğin dönemlerde birçok çocuğun zifiri karanlıkta kalkarak okula gitmesi anlamına geliyor. Aynı durum ülkemizde de söz konusu.
ABD’de yapılan araştırmaya göre gittikçe artan sayıda veriler ülke genelinde tek bir kalıcı saat dilimine geçilmesinin faydalı olacağın işaret ediyor.